Bu günkü Bursa Osmangazi Belediye Meclis toplantısında Bayır-Bucak Türkmenlerinden gelen şu duygulu mektubu okudum:
“Çok değerli boydaşlarımız, soydaşlarımız, kardeşlerimiz,
Bizler, Ortadoğu coğrafyasında cihan imparatorluğu Osmanlı parçalanırken çizilen sınırın dış tarafında kalan, sizlerin birinci dereceden akrabası Suriye Türkmenleriyiz.
Yakın tarihlere kadar, Suriye devleti vatandaşı olarak, diğer tüm etnik gruplarla bir arada huzur ve barış içinde günlük yaşantımızı sürdürürken; birden bire bize hayrı olmayan bir iç savaşın ortasında bulduk kendimizi.
Bizler burada var olma mücadelesi verirken sadece kendimiz için değil, sizin güvenliğiniz için de savaş veriyoruz.
Bizi yakan ateşin Türkiye topraklarına da sıçraması için uğraşanların hesaplarını bozmak için biz yangını burada söndürmeye gayret ediyoruz.
Bizim içinde bulunduğumuz bu kötü durumu çok iyi anlayıp, kendinize ders çıkarmanızı ibret almanızı umuyoruz.
Bizim durumumuza düşmemeniz için bir birbirinize daha fazla sokulun, birbirinizle daha fazla kenetlenin. Bizim arkamızda koskoca Türkiye var, size bir şey olursa sizin arkanız da kimin var olacağını kestiremiyoruz.
O nedenle sizlere hem teşekkür etmek, hem de kendimizi bir kez daha hatırlatmak istiyoruz.
Çok şükür Türk dünyasının bir Türkiye’si var ve çok şükür en müşkül olduğumuz zamanda Türk milleti maddi ve manevi olarak yanımızda.
Millet bir seferberlik başlatarak yiyecek, giyecek, ilaç ihtiyaçlarımızı karşıladı. Allah hepsinden razı olsun. Ancak burada verdiğimiz var olma savaşı için bizlerin daha geniş yelpazede donanım ve araç gerece ihtiyacımız var.
Tıpkı hep birlikte Çanakkale ve Kurtuluş Savaşında verdiğimiz mücadelede olduğu gibi.
Bizler çocukluğumuzdan beri Çanakkale destanını dinleyerek büyüdük. Şimdi ondan aldığımız ruhla ve güçle burada mücadele ediyoruz. Zaten bu coğrafyada ve bu yüzyılda yazılmış başka bir destan da yok ki. Siz de o savaşları detayları ile hatırlarsanız bizleri ve ihtiyaçlarımızı daha iyi anlarsınız.
Osmangazi Belediyesinin özellikle biz Bayır Bucak Türkmenlerine defaten gönderdiği yardım malzemesi elimize ulaştıkça yaşadığımız duyguyu bu mektupla ifade etmeye aciz kalıyorum. Ancak hiç olmazsa herkesin duyabileceği bir ortamda bu mektubun okunmasını sağlarsanız birinci ağızdan ve gönülden şükranlarımızı aktarmamıza vesile olursunuz.
Her açıdan sonsuz teşekkürlerimizi tekrarlarken, sizlerden tek ricamız; bizleri ilginizden, desteğinizden ve hayır duanızdan mahrum bırakmamanızdır.
Allah bütün cihandaki tüm Türk milletinin yar ve yardımcısı olsun.
Usalme Solak
Suriye Türkmen Meclisi
Hatay Yayladağı temsilcisi”
-
İnegöl Belediyesi Hayvan Pazarı Kotra İhalesi Yapıldı
Kurban Bayramı’na 1 buçuk ay gibi kısa bir süre kalırken, bölgenin en hareketli hayvan paz… -
Hibe Şampiyonu Gürsu’ya Yeni Hibe
Gürsu Belediyesi Türkiye Ulusal Ajansı tarafından verilen Avrupa Dayanışma Programı’ndan h… -
Başkan Şenocak’tan Gençlere Altın Öğütler
MÜSİAD Bursa Şubesi Başkanı Alparslan Şenocak, Zübeyde Hanım Mesleki ve Teknik Anadolu Lis…
-
Bir Silkiniş Destanı KÖY ENSTİTÜLERİ-II
Neden Kuruldu? Köy Enstitüleri, yeni Türkiye Cumhuriyetinin; ihtiyacın ve çağın çok gerisi… -
VATANSEVERLİK ne(değil)dir?
Dara düştüğümüzde aklımıza düşen, günlük yaşantımızda önceliğini yitiren; doğamızda olduğu… -
Osmangazi’nin ihtiyacı Sosyal Dönüşüm
Bursa tarihi derinliği dikkate alındığında hem bugünkü Türkiye Cumhuriyeti için, hem yakın…
-
‘Mış – Miş’ Gibi Davranmak!
Bir insanın düşünce ve davranış biçiminde bunlar varsa: “Saygılıymış gibi, efendiymiş gibi… -
Mudanya’nın artık bir belediye başkanı var..!
Hepimizin malumu, 31 Mart yerel seçimleri hem Bursa’da hem Türkiye’de dengeleri değiştirdi… -
Milletin Tasarrufu!
Bir millet düşünün! Çalışma hayatına başladığı andan itibaren devleti için vergisini düzen…
Benzer Haberler
Bir Silkiniş Destanı KÖY ENSTİTÜLERİ-II
Neden Kuruldu? Köy Enstitüleri, yeni Türkiye Cumhuriyetinin; ihtiyacın ve çağın çok gerisi…