Öncelikle 7 Haziran seçimlerinin Nilüfer’imize, Bursamıza ve tüm ülkemize hayırlı olması temennisiyle yazıma başlamak istiyorum.
Her şeyden önce ilk defa bu seçimlerden sonra gazete manşetlerinde demokrasi kazandı gibi manşetler atıldı. Bu seçimde Çöp konteynerlerinden oy pusulaları çıkmadı. Trafolara da kediler girmedi. Umarım; sandık sonuçlarıyla ilgili algı yönetimi yapanlar bu ülkenin demokrasisine, milli iradeye inanmayanlar mahcup olmuşlardır.
Bundan sonra yapılması gereken ise; halkın iradesine saygılı olarak seçim sonuçlarını olgunlukla karşılamak ve uzlaşma kültürünü geliştirip geleceğe bakmaktır.
Gelelim konumuza; Bugünlerde depremden beri , hatta 6036 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun ( halk arasında kentsel dönüşüm kanunu ) çıktığından beri konuşulmadığı kadar Kentsel Dönüşümü konuşur olduk. Öncelikle Ataevler bölgesinden başlanan ve müteahhitlerin devreye girmesiyle başlayan bu süreç ,bundan böyle hızla devam edecek gibi görülmektedir. Konak mahallesinde, deprem riski altında olan 180 daireli site ile ciddi başlayan süreçte site sakinlerinin çektikleri sıkıntılar karşısında akıttıkları göz yaşlarının bu işin tetikçisi olduğunu söyleyebilirim.
Nilüfer ilçesinde daha evvel Kentsel dönüşüme ihtiyaç yok diyen Belediye yetkililerimiz; şimdilerde özellikle Ataevler Mahallesi’nde bölgesel bazda bir çok siteyi içine alan çalışmalar başlatmış bulunmaktalar. Oysa vatandaşlarımız ve müteahhitler Kentsel Dönüşüm Kanunu nu yakinen takip ederek oldukça fazla yol almışlar ve Büyükşehir Belediyemizi ikna bile etmişlerdir.
Dönüşümün rantabl olabilmesi için Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi’nce 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planlarının plan hükümlerine “Riskli yapı tespit edilerek kentsel dönüşü yapılması halinde 0.50’ye kadar emsal artışı yapılabilir.” Şeklinde ekleme yapılmıştır .Bu Meclis Kararı da oybirliği ile alınmıştır. Kısaca Bursa’nın dinamikleri bu olaya sahip çıkmıştır.
Bundan sonra yapılması gereken başta siyasi partilerimiz ve tüm sivil toplum örgütlerinin halkın deprem riskine karşı korunması ve can sağlığını ilgilendiren bu konuya sahip çıkmaları olmalıdır.
Dikkat edilecek olursa buraya kadar yazdıklarımın çoğu 1987 yılında kurulan ve Bursa’nın gelecekteki konut ihtiyacının karşılamaya yönelik kurulan Nilüfer İlçesi’nin planlı bölgelerine aitti. Oysa bugün Nilüfer ilçemizde; Karaman, İhsaniye, Esentepe, Fethiye ,Balat, Ahmet Yesevi, Konak, Beşevler, Kültür, Minareli Çavuş, Doğanköy gibi mahallelerimizde bir kısmı kaçak yapılaşmış ve bitişik nizamda olan bir çok sağlıksız konutumuz da mevcuttur. İşte Bursa’nın gülen yüzü Nilüfer’in bir an evvel bu fiziki ve sosyal olarak sağlıksız yapılardan kentsel dönüşüm projeleri ile kurtarılması gerekmektedir.
Sonuç olarak , Büyükşehir Belediyemizin tüm meclis üyeleriyle verdiği bu kararı destekleyerek Kentsel Dönüşüm ve Kentsel Yenilemelere deprem gibi sonuçları yıkıcı bir afet gelmeden acilen başlamalıyız diyorum.
Daha iyi , daha güzel bir Nilüfer dileklerimle.