
TDK’da anlamı: Belli bir işin içinde bulunan bir kimsece, o işle ilgili olarak gizlice verilen, fısıldanan sağlam ipucu, haber, bilgi.
Ülkemizde; hukuk, demokrasi, ekonomi, eğitim, turizm, sağlık alanında pek çok ‘TÜYO’ almışızdır.
Bazı fısıldamalara şöyle bir bakalım!
►Bazı yazarlar vardır, gerçekleri yazar, bazı tombullar da ‘YALAN’ haber yazar.
►Para politikası sunanlar, bazıları kendi bilgi birikimlerini söyler. Bazıları da kendilerine göre bazı yatırım şirketlerinin adamıdır.
Geçen gün yeni bir “Borsada manipülasyon soruşturması”na uyandık.
Sadece 1 hafta içinde ikinci operasyonun düğmesine basıldı.
800 milyon liralık dev bir haksız kazançtan, “vurgun”dan söz ediliyor.
Anlaşılan o ki “küçük” yatırımcı “büyük”lerin avı haline gelmiş.
TÜİK’in makyajlı verileriyle alım gücü erirken, kriptodan borsaya, bahis sitelerinden fonlara kadar herkes “kurtuluş yolu” arıyor.
Ama bu yeni oyun alanlarında da adalet yok.
Küçük yatırımcı yem oluyor, hem de göz göre göre…
Her şeyin bir sınırı var bu ülkede… Enflasyon hariç.
TÜİK’e göre yüzde 37’ye inen yıllık enflasyon, cebimizde hâlâ kat be kat üzerinde.
Geriden gelen kayıplar yangını iyiden iyiye büyütüyor.
Güven vermeyen veriler yüzünden hak edilen zamlar alınamadı, maaşlar eridi, geçim imkansız hale geldi.
Etiketlerin hızına yetişemeyenler, alışkanlıklarını değiştirdi.
Artık herkes daha az alıyor, daha az yiyor, AMA daha çok düşünüyor.
İşte tam da bu yüzden herkes ekonomist, herkes uzman, herkes yatırımcı oldu.
Dün aracına bindiğim taksici, 1 milyon liraya 7 ev alıp kiraya verilebileceğini anlatıyordu, akrabasının 7 milyona tek ev aldığına üzülerek.
Külliyen bir çıkış arayışındayız.
Kimisi kriptoya sarılıyor, kimisi suç olduğunu bilmesine rağmen riske giriyor; yasa dışı bahisle ‘şansını deniyor’.
En garanticiler ise yönünü borsaya çeviriyor. Ama artık o da garanti değil.
Borsa yatırımcısı deyince eskiden akla büyük sermayeler, profesyonel analizler, uzun vadeli planlar gelirdi.
Ama bugünün yatırımcıları bambaşka: Bir kısmı öğrenci, harçlığını değerlendirmek istiyor.
Bir kısmı memur, geçinemediği için yan gelir arıyor. Ev kadınları, emekliler, beyaz yakalılar…
Kimse zengin olmanın peşinde değil.
Kaybettiğini kurtarma derdinde…
Geçim derdinde… Ekmek derdinde…
Oyun çok büyük. Ve kaybeden hep küçükler oluyor.
►Siyasette; bazıları değil ama çoğunluğu kendi koltuklarını için her olguyu gerçekleştirirler.
Görünen o ki; döviz tutuluyor, bankaya konulan para bu faiz oranlarına rağmen gün be gün eriyor. Yaşananlar “alternatifsizlik ekonomisi”nin bir sonucu.
Sistemin dayattığı çaresizlik olmasa insanlar neden sosyal medya tüyolarının peşine takılsın ki?
Kahvede ekonomist emekli bir abimizi dinliyorum.
“Küçük yatırımcının korunmadığı yerde serbest piyasa, serbest talan oluyor.
Bir ülkede ekonomik adalet sadece vergi reformuyla, TÜİK hesaplarıyla değil; yatırım piyasalarının düzgün denetlenmesiyle, küçük yatırımcının korunmasıyla ölçülür.” der.
Bu ‘ TÜYO’ ların çoğunluğu ‘KOPYA’dır. Yem olmayalım!