Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın tekrar aday olduğunun açıklandığı gün, yani 8 Ocak 2024 tarihinde bir yazı kaleme almıştım. Yazımın başlığı: “Aktaş’ın Seçim Vaadi Kentsel Dönüşüm Olmalı” idi.
Yazımda geçen konunun öz kısmı şu şekildeydi:
….
Tamam, trafik sorunumuz… Tamam, bu konuda alternatif yol için kamulaştırma gerektiren radikal adımlar atmak lazım…
Katılır mısınız bilmem ama… Trafikten hep şikayet etsem de ana sorunumuzun İstanbul gibi depreme karşı dayanıksız yapılar olduğunu düşünüyorum.
Hatay depreminde Ak Parti tüm belediye başkanlarını harekete geçirdi ve görevler verdi. Alinur Aktaş’la birlikte Bursa’daki tüm Ak Partili belediyeler de aktif görev alarak canhıraş depremzedelerin yanında oldular.
Ve bu arada deprem konusunda ciddi bir bilinç geliştirdiler.
Buradan yola çıkarak Başkan Aktaş’ın seçim beyannamesinin en başına büyük harflerle KENTSEL DÖNÜŞÜM yazacağına eminim. Ki öyle de olmalı zaten…
Hatta Bursa’da Ak Partili tüm adayların ana seçim vaadi bu olmalı… Hep birlikte ve koordineli bir şekilde zemin etütleriyle, zorunlu hale getirilerek bina hasar tespitleriyle, kesik kolon avına çıkılarak müteahhitler daha az kazanmaya ikna edilerek dört koldan kentsel dönüşüm başlatılmalı… Gerekirse İmar, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kapısında yatılmalı…
Bursa’nın milletvekilleri arasında iki çok önemli isim var: Mustafa Varank ve Efkan Ala…
Her ikisinin de ana hedefi, tüm çabası Bursa’nın depreme hazırlanması yönünde olmalı…
Şimdiye kadar yapmadılar mı, elbette ki yaptılar…
Ama bu dönem, bu konu milli mesele ilan edilerek, milli seferberlikle yapılmalı…
Bırakın şu kültür sanat faaliyetlerini, konserleri, sergileri, sporu, eğitimi…
Tüm bütçeyi aktarın kentsel dönüşüme…
Doğru iletişim metotlarını kullanarak bunu halka aktardığınızda kim diyebilir ki size neden konser yapmıyorsunuz veya sporu neden desteklemiyorsunuz?
Siz bu yolda yola revan olun, en uç solcu bile arkanızda duracaktır, emin olun…
Zira depremde biz veya yakınlarımız ölünce ne sanat kalacak, ne spor, ne eğitim, ne de eğlence…
….
Bugün Alinur Aktaş’ın mega projeler tanıtım toplantısı vardı. Ulaşımdan tutun kentsel dönüşüme, sanayi bölgelerinden sosyal projelere birçok proje paylaştı Aktaş…
Ben hala aynı noktadayım. Benim için en önemli konu hala depremle barışmayı başarabilecek bir Bursa…
Depremle ne zaman barışırız, oturduğumuz konutların, çalıştığımız iş yerlerinin gerçekten güvenirliğinden emin olup, depremden sokaklara kaçmadığımız zaman barışırız… Japonya’da olduğu gibi mesela…
Ancak Bursa çarpık kentleşme, kaçak yapılar, denetim eksiklikleri, 99 öncesi yapılan ruhsatlı binalar, yeni yapılan binalarda kolon kesme meseleleri benim gündemimden düşmüyor. Bu şehirde, Nilüfer’in ortasında bırakın kaçak katı, kaçak bloklu projeler yapıldı. Yapı kullanma belgesi yok ama insanlar oturuyor…
Zemin etütlerinin yetersizliğini, fay hatlarının planlara işlenmemesini konuşmuyorum bile…
Büyükşehrin 5 yılda sadece 11 bin konut yapmasının yeterliliğini veya yetersizliğini sorgulayacak değiliz… Şimdi yeni bir dönem giriyoruz. O yeni dönemde kentsel dönüşüm bağlamında kim ne adım atacak, en çok onu takip ediyorum.
Nitekim bugün konuşmasında Aktaş ilk önceliklerinin “dirençli şehir Bursa için dönüşüm zamanı” olduğunu söyledi… Ve 100 bin konutluk kentsel dönüşüm projesinin sözünü verdi. 100 bin konutluk kentsel dönüşüm için finans kaynağını ise Belediye, iştiraki Burkent, Toki ve özel sektör olarak açıkladı.
Aktaş’ın yeni dönemde emekliler, yeni evlenenler ve işçiler için yapmayı taahhüt ettiği 16 bin sosyal konut sözü de burada dursun…
Bana sorarsanız açıklanan tüm projeler içinde şehir içinde bulunan 8 bin kaçak fabrikaya çözüm için şehrin doğu ve batı yakasında oluşturulacak iki kobi sanayi bölgesi projesi kentsel dönüşümden sonraki en önemli konu…
Bin metrekareden hesaplarsanız 8 bin kaçak fabrikanın yüz ölçümü 8 milyon metrekareyi bulur. Hem rekreasyon alanı oluşturabilmek, yeşil alanlar kazanmak anlamında müthiş bir rakam… Boşalacak bu alanlar gerçekten çok iyi değerlendirilmeli.
Görüldü ki; Bursa’da sanayi istemiyoruz demek sanayileşmenin önünü kesmiyor… O sebep planlı sanayileşmenin Bursa’nın hayrına olduğunu düşünüyor, sağlıklı yarınlar diliyorum.
