Bursaspor’un eski başkanlarının borçlarını silmesi konusu gündemi meşgul etmeye devam ediyor.
Daha ziyade başkan Enes Çelik bu gündemde tutma işini iyi beceriyor.
Gündemde tutmasının iki sebebi var, biri Bursaspor camiasına kulübü nasıl toparladığını göstermek, ikincisi ise Bursaspor’un eski yöneticilerini bir bir dize getirmek…
İlk açıklama şöyleydi:
“Biz banka temliklerini kaldırıyoruz, bir bakıyoruz orada bir yöneticinin ismi var. Bu yöneticileri açıklarız, bakın açık söyleyeyim bunları rezil ederiz. Ben bir Belediye başkanıyla görüştüm. Dedi ki “Benim dönemimde ben şu kadar para, kaynak verdim Bursaspor’a. Şu başkan zamanında. “Nerede” dedi. “Bunları kendine borç olarak yazdırmış” dedi. “Ben mahkemede şahit olurum” dedi. Bunları da açıklayacağım. Bir sürü şey var. Dönemin BTSO başkanı, dönemin belediye başkanı bu paraları o anki başkana veriyor ve Başkan bunu kendine yazdırıyor. Bu çok büyük bir ahlaksızlık. Ve bunu talep ediyorsun, “Bursaspor’dan alacağım benim” diye.”
Bu açıklamanın ardından birkaç gün geçtikten hemen sonra eski başkanlardan Mesut Mestan 38 Milyon küsur Liralık alacağını bir kalemde sildi. Bu kararında Enes Başkanın babası eski Bakan Faruk Çelik’in rolünün olduğunu belirtti Mestan ve dahi borç silme duyurusunun yapıldığı fotoğrafta Faruk Çelik de vardı.
Tekrar yazıyorum 38 Milyon Lira..! Nasıl silinir..? Aklınıza deli sorular gelmiyor mu?
Hemen ertesi gün (dün) Enes Çelik başka bir bomba patlattı: “Hepsi alacağını silecektir. Eğer olmazsa da ben ne yapacağımı biliyorum.”
Yine tehdit..! Enes Başkan aldı satırı eline, yardıra yardıra gidiyor…
Bugün ise yine eski başkanlardan Recep Bölükbaşı’ndan Faruk Çelik’le ilgili övgü dolu sözler geldi. Bölükbaşı: “Faruk Çelik, Bursa ve Bursaspor’un başına gelen büyük nimet” dedi. (Bu söylem biraz Enes Çelik’i yok sayar, Bursaspor’u Faruk Çelik yönetiyor der gibi olmuş, bunu da belirtelim)
Sakın Recep Bölükbaşı borcunu silmez demeyin, iddiaya girmeyin, kaybedersiniz.
Madem tüm bunlar oluyor, şeytanın avukatlığını yapalım o halde biraz:
Enes Çelik’in bu üstü kapalı tehditleri adreslerini buluyorsa…
Tam da borç silme gibi istenen eylemler gerçek oluyorsa…
İlk borcu silen de Mesut Mestan ise…
O belediye başkanı Alinur Aktaş mı oluyor..?
Ve o müteahhit kim?
Alinur Başkanın beni aradığını, “O kişi ben değilim, Enes Çelik’le en son iki yıl önce Uludağ OSB’nin yemeğinde görüştüm, beni yazmayın, ben o defteri kapattım, belki bir müteahhide söylemişimdir Bursaspor’a o vermiştir” dediğini yazmıştım. (Alinur Başkanın neden BTSO’yu yazmadığım konusunda biraz takaza yaptığını antrparantez yazmalı neden yazmadığımı da açıklamalıyım. BTSO, sanayicilerden oluşan, sermayesini sanayicilerden alan bir kurum, paralarının peşine kendileri düşsünler. Öte yandan belediye ise tamamen halkın parası ile dönen bir kurum, halk adına gazetecilik görevini ifa etmeye çalışan bizlere de bu soruları sormak gibi bir hak doğuyor, bilin istedim)
Alinur Başkanın açıklamasını doğru kabul edersek tehdidi üzerine alan Recep Bölükbaşı mı?
O belediye başkanı da Recep Altepe mi..?
Bursaspor’a açıktan para veren o müteahhit kim? O bağışı yaparak nasıl bir imtiyaz elde etti, hangi kaçak yapısı legale döndü..?
Tüm bu olanlar Bursaspor camiasının, kulübe gönül vermiş taraftarın hoşuna gidiyor, bundan eminim. Hakeza zaten Bursaspor hepimizin değeri, düze çıkması hepimizi mutlu eder, Bursa’ya da katma değer sağlar.
Ve fakat hem Bursalıları, hem Bursaspor’u, hem Bursa’yı dolandıran bu yüzsüzlerin açıklanması yerine tehdit edilerek elde edilecek kazanç halkı tatmin eder mi sizce..? Bilmeye hakkımız yok mu?
En önemlisi bu kadar aleni tehditle birileri borç siliyorsa / silecekse Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının resen soruşturma başlatması gerekmez mi?
Hadi Enes Çelik, Bursa’ya bu açıklamayı borçlusun..!
