Tam 21 yıl önce ÜÇ sınıf vardı. Fakir, Orta ve Zengin sınıf.
Şimdi 4. sınıf ‘Babam sağ olsungiller’!
Sosyolojik araştırmaya göre; toplumsal sınıflara, son 21 yılda Türkiye’de “Babam Sağolsungiller” sınıfı da eklendi.
Babam Sağolsungiller, “Upper Class” denilen köklü ailelere mensup, varlıklılar ve eğitimlilerden oluşan toplumsal sınıfa göz dikmişti.
Hükmedenler, devletin arazisi, hanı, hamamı neyi varsa ya sattılar veya gayri resmi yollarla paylaştılar… İhaleler, araziler derken holdingler kurdular..
Patron, emanetçidir. Üretimde söz sahibi işçi sınıfının, “Gerçek patron kim?” diye sorgulamaması için niteliksiz eğitimle düşünme yetisi ele geçirilip, halkı yoksullaştırdılar.
Yani eğitimi eşit alamayan sınıflar oluşturuldu.
MÖ’den kalma bu kast sistemi ( insanları ekonomik ve sosyal açıdan sınıflandırmak); ekonomik varlık ve yokluk temellidir. Halkın gözünü dünya nimetlerine çevirmesini istemez. Yoksul toplum ayaklanamaz..
Susmaları için anında konformizm (uymacılık) yaşam alanlarını dinle kutsar..
Yapay zekanın, dini dogmaları silip attığı, Anayasasında LÂİKLİĞİN olduğu bu çağda, bizde de gücünü din ve siyasetten alan bir Diyanet İşleri Başkanımız var.
Oturduğu koltuğu Atatürk’e borçlu olduğunu sıklıkla unutup, Şeyhülislam edasıyla, elinde kılıç cübbesi süzülerek çıktığı minberde, her geçen gün doz artırarak, gözleri buğulu, “Din kardeşlerim” diye söze başlayıp, lüks, şatafat ve gösterişten kaçınılmasını önerir…
Ama kendilerine gelince; Çocuklarını, ülke ülke gezdirmekten vaz geçemezler. Y
Yabancı dil öğretimini ABD veya İngiltere’de aldırırlar. Holdingler kurup, çocuklarını patron koltuğuna oturttular. Lüks otomobilleri, yalıları, yatları boğaz esintili.
Semt pazarında yaz ortası taze fasulyenin kilosunun 70 – 80 liraya çıktığını bilmezler!.
Veya oğullarını, kızlarını vekil tayin edip, TBMM’ye sokarlar…
*Toplum, Varna kast sistemindeki gibi siyah-beyaz kutuplaştırıldı.
*Babasının referans mektubuyla, “Babacım, babacım” diyen oğlu, devlet başkanı kontenjanından Harvard’da okudu.
*Kızını yüksek lisansa kabul etmeyen Boğaziçi Üniversitesi’nin 160 yıllık bilimsel ve entelektüel birikimi tek kalemde yıkıldı.
Gelelim Türkiye gerçeklerine; 7 ay önce TÜİK 2022 Çocuk Raporu yayınlandı.
Çocuk işçi sayısı 2 milyon ve 578 çocuk iş kazasında öldü!
Türkiye’de 7.5 milyon yani her 3 çocuktan biri yatağa aç giriyor aç!
‘Babam Sağ Olsun’ Diyenler ; ülke ülke gezip, fink atmaya devam!
