Ekonomistler, politika faizinde (bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı) düşüşün yılın ikinci yarısında başlayabileceğini tahmin ediyor.
Ekonomistler, politika faizinde (bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı) düşüşün yılın ikinci yarısında başlayabileceğini tahmin ediyor.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısına ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan ekonomistler, jeopolitik belirsizliklerin devam etmesi, risk priminin yüksek seyretmesi, enflasyonunun seviyesini şimdilik koruması gibi nedenlerle politika faizinde yarın değişiklik olmayacağını öngörüyor.
Ekonomistler, yarınki PPK toplantısında gelecek döneme ilişkin güçlü sinyallerin verilebileceğini, temmuz ayından itibaren politika faizinde düşüşün başlayacağını ve yıl sonuna kadar toplam 200-500 baz puanlık indirim yapılabileceğini tahmin ediyor.
Halk Yatırım Araştırma Direktörü Banu Kıvcı Tokalı, ABD ekonomisinde hem büyüme hem de enflasyon ve ücret artışlarından gelen yavaşlama sinyalleri karşısında, küresel likidite koşullarıyla ilgili denklemin değiştiğini söyledi.
2019’a Fed’den 3-4 faiz artırımı gelecek şekilde başlayan finansal piyasaların şimdi yıl sonuna kadar 3 faiz indirimine kadar beklentilerini radikal olarak değiştirdiğine dikkati çeken Tokalı, şunları kaydetti:
“Gelişen ülkeler açısından destekleyici olan bu ortamda, son dönemdeki değerlenmeye karşın hala relatif olarak düşük seviyelerde bulunan TL varlıklarına daha fazla değer kazancı alanı görünüyor. Özellikle, enflasyon tarafından alınan ılımlı sinyallerin korunması durumunda, reel faiz oranı diğer gelişen ülkelere göre oldukça yüksek seviyelerde kalmış olacaktır.
Ancak para politikasında rahatlama adımının seçim öncesinden ziyade sonrası döneme bırakılmasını bekliyoruz. Bu durumda, haziran toplantısında sözlü söylemde faiz indiriminin sinyalinin güçlendirileceğini, faiz indirim kararının da temmuz toplantısına bırakılacağını tahmin ediyoruz.”
“Faiz indirimi beklemiyorum”
İş Portföy Başekonomisti Nilüfer Sezgin de yarın yapılacak olan PPK toplantısında herhangi bir faiz değişiklik beklemediğini söyledi.
Enflasyondaki düşüşün beklenenden hızlı gerçekleştiğini belirten Sezgin, “Bizim beklentimiz uzun zamandır sene sonu için yüzde 15 seviyesinde bulunuyor ve haziran ayında ilk belirgin düşüşün gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Hatta baz etkisi nedeniyle eylül ve ekim aylarında yüzde 10’un biraz üzerinde olacağımızı tahmin ediyoruz. Dolayısıyla da yılın sonuna geldiğimizde politika faizini bugünkü seviyesinin 4 puan altında yüzde 20 seviyesinde görmeyi bekliyoruz.” dedi.
Sezgin, ancak gerek seçim takvimindeki uzama, gerekse jeopolitik belirsizliklerin devam etmesi ve risk priminin yüksek seyretmesi nedeniyle Merkez Bankasının faiz indirimine temmuz ayında başlayacağını değerlendirdiklerini dile getirdi.
Bununla birlikte, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde para politikalarının destekleyici duruşunun uzama ihtimalinin zayıf küresel büyüme verileri eşliğinde arttığını ifade eden Sezgin, şöyle konuştu:
“Bu durum TCMB’nin faiz indirimi konusunda elini rahatlatmaktadır. Bu tarz bir fırsat hatırlanacağı üzere yılın ilk çeyreğinde de karşımıza çıkmıştı. Ancak, Merkez Bankası temkinli kalmayı tercih etmiş, sıkı duruşunu muhafaza etmişti. Türk lirasının istikrarlı seyrine ve Merkez Bankasının kredibilite kazanmasına bu temkinli duruşun önemli katısı olmuştu.
Türkiye’nin önündeki en önemli zorluklardan biri finansman maliyetlerinin düşürülmesi ve bu anlamda da enflasyondaki düşüş çok kritik. Dolayısıyla, biraz daha sabredip, bazı belirsizliklerin azalmasını bekleyip, enflasyondaki düşüş kadar beklentilerdeki iyileşmeyi de görüp, ondan sonra TCMB’nin harekete geçmesi orta vadeli kazanımlar açısından daha doğru olacaktır diye düşünüyorum. Finansman maliyetlerinin düşmesi noktasındaki ikinci kritik unsur olan risk primindeki iyileşmeye de böylece katkı sağlanmış olur kanaatindeyim.”
“İndirimler yılın son aylarında yapılabilir”
Garanti Yatırım Başekonomisti Nihan Ziya Erdem ise yarınki PPK toplantısında faizlerde bir değişiklik kararı çıkmasını beklemediklerini söyledi.
TCMB’nin toplantı sonrası açıklayacağı metinin, gelecek dönem para politikası sinyali içermesi nedeniyle önemli olacağını belirten Erdem, nisan ve mayıs aylarında tüketici enflasyonunun beklentilerin altında kalmasına rağmen enflasyonun yüksek seviyesi ve gelecek döneme yönelik riskler nedenleriyle TCMB’nin para politikası kararlarını temkinli bir yaklaşımla alacağını dile getirdi.
Erdem, yıl genelinde faiz indirimi tahmininin 200 baz puan olduğunu ifade etti.
İndirimlerin, mevcut belirsizliklerin ortadan kalkacağı ve enflasyonda kalıcı düşük seviyelerin ulaşılacağı yılın son aylarında yapılacağını tahmin ettiklerini kaydeden Erdem, “Gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikasında gevşetici yöndeki sinyalleri ve buna paralel piyasa beklentileri, dış finansman maliyetinin düşük kalması nedeniyle Türkiye açısından olumlu. Ancak zayıf küresel büyüme endişeleri olumsuz. TCMB, para politikası kararlarını küresel gelişmelerin yanısıra enflasyon ve finansal piyasalardaki gelişmeleri de dikkate alarak veriyor. Bu nedenle önümüzdeki dönem para politikası kararlarında tüm faktörlerdeki gelişmeler önemli olacak.” şeklinde konuştu.
“Yılın tamamında faiz indirimi 450-500 baz puan olabilir”
AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi de Merkez Bankasının haziran kararına ilişkin ağırlıklı beklentinin faizlerde değişim olmayacağı yönünde olduğunu söyledi.
Ancak, manşet enflasyonda hazirandan itibaren lehte baz etkisinin daha da belirginleşecek olması ve başta Fed olmak üzere gelişmiş ülke merkez bankalarının yeniden para politikasını gevşetme yoluna girmeleri nedeniyle TCMB’nin haftalık repo faizini aşağı çekme sürecini bu toplantıyla beraber başlatma ihtimalinin de bulunduğunu ifade eden Bürümcekçi, aslında TCMB’nin manşet enflasyonda baz etkisi kaynaklı iyileşmelere tepki vermeyeceğini ve çekirdek enflasyon göstergelerindeki iyileşmeyi dikkate alacağını vurguladığını anımsattı.
Bürümcekçi, şunları kaydetti:
“Ancak, çekirdek enflasyonu en fazla etkileyen döviz kurlarının mayıs sonunda hızla geri çekilmesi bu anlamda banka açısından rahatlatıcı oldu. Dolayısıyla bu toplantıda indirimle süreç başlatılabilir ya da temmuz ayında başlatılacak indirim süreci için sinyal verilebilir gibi duruyor. Emin olmasam da, bu toplantıda 75 baz puan indirim ile süreci başlatacağını düşünüyorum. Yılın tamamında toplam indirim ise koşullar elverirse 450-500 baz puan olabilir gibi görünüyor.”
AA Finans PPK Beklenti Anketi
AA Finans’ın PPK toplantısına yönelik 20 ekonomistle gerçekleştirdiği piyasa beklenti anketine göre, 16 ekonomist, politika faizinde herhangi bir değişiklik beklemezken, 4 ekonomist indirim olacağını tahmin ediyor.
Ekonomistlerin 2’si 100 baz puan, bir tanesi 75 baz puan, bir tanesi de 50 baz puanlık indirim olacağını öngörüyor.
25 Nisan’daki PPK toplantısında politika faizi yüzde 24 düzeyinde sabit bırakılmıştı.