Home GÜNCEL Kontrollü Toplumsal ÖFKELENDİRME

Kontrollü Toplumsal ÖFKELENDİRME

- Guncellenme Tarihi: 3 Nisan 2018 15:17
9 min read
Kontrollü Toplumsal ÖFKELENDİRME için yorumlar kapalı
0

Kendinizi son zamanlarda sürekli gergin, ota oka kızan, her an birisinin gırtlağını sıkıverecekmişsin gibi hissediyor musunuz?

Üstelik sorsalar nedenini, verecek bir cevabınızın olmadığını; hatta sizin de artık “hakikaten niye”diye merak edeceğinizi fark ediyor musunuz?

Biraz düşündüğünüzde anlık hiddete sebep olan meselenin sizi çileden çıkarmak için yeterli olmadığını; asıl nedenin içinizde biriken duygusal bir safra olduğunu yakalarsınız.

O biriken kirli ve zehirli safranın nasıl birikmiş olabileceğine biraz yukarıdan ve geniş bir açıdan bakalım.

Bir ulusal hatta global (ama bence milli) gazeteci abla bu aralar sıkça ülkelerde duygu haritalarının çıkarıldığını haykırıyor. Bunun içinde, birçoğumuzun her seferinde farklı bir konuda destek imzamızı isteyen mesaj aldığımız, Amerikan Savunma Bakanlığına bağlı,“www.change.org”sitesine dikkat çekiyor.

Yapılan bu türden yoklamalarla;

  • Kimlerin nelere hassasiyetleri yüksek, hangi bölgeler hangi olumsuzluklara çabuk reaksiyon gösteriyor?
  • Hangi toplumsal yara, o toplumun canını daha fazla yakar?
  • Hayvanlara eziyet mi, haksızlık mı, hırsızlıkmı, adaletsizlik mi, tecavüzmü, kadın cinayeti mi, çocuk istismarı mı yoksa vatana ihanet mi?

sorularının yanıtları araştırılıyor.

Hemen yakın geçmişinizi hatırlayın, bu başlıkların işlendiği nelere maruz kaldığınızı ve nasıl bireylere duygusal yüklemeler yapılıp toplumsal sonuçlar beklendiğini kavrayın.

Bu soruların doğru cevaplarınıncoğrafi, demografik, mezhepsel, kültürel ve ekonomik tasnifi yapılıp işlendikten sonra geriye sadece zamanı belirleyip düğmeye basmak kalıyor.

Üstelik herkesin kıvama gelmesi de şart değil. Etkili bir kesimin harekete geçmesi yeterli olacaktır. Geri kalanlar sadece hedeftir.

Türk-Kürt, Alevi-Sünni, laik-gerici, zengin-fakir ne ara karşı karşıya geldiğini anlayamaz bile. Ruanda da, Afrika ülkelerinde, Afganistan’da, Yugoslavya’da, Sırbistan’da, Mısır’da, Irak’ta, Suriye’de geçmişte olanlar bunun çok somut örnekleridir.

Bir toplumun aşamalı olarak önce huzursuz olması, sonra agresif olması, sonra çılgına dönmesi ve artık kendini tutamaz olup birbirine saldırır hale getirilmesi Kontrollü Toplumsal Öfkelendirme sürecinin mahareti ve çalışma alanı.

Biz bu türden çalışmalarla DNA’mızın çözümlenmesi için tertiplenen Oktar Babuna hadisesi ile tanışmıştık. O işin biyolojik safhası idi. Şimdi psikolojik safhadayız.

Amerika emparyal politikalarını, alışılmış saldırgan şahin uygulamalarınyerine hedef toplumun şifrelerini ve formatını bozarak hedefi hedefe vurduran akıllı stratejilere dönüştürdü. En büyük silahları da politik psikoloji…

Bu çerçevede Google Pazarlama Müdürlerinin “Arap Baharı!”nın ifasında aktif çalışmalarının etkisinden söz ediliyor. Gazeteci ablanın 2011 tarihli yazısında;Mısır halkının sokağa dökülmesinde “facebook”u etkili kullanan Google kuzey Afrika pazarlama müdürü VailGonim’in, Hüsnü Mübarek kafese sokulup Tahrir boşalırken ‘Şimdilik işim bitti!’ dediğini anlatıyor.

Bu gugıl pazarlamacılarının son günlerde Türkiye de faaliyet sürdürdüğü haberleri bizi bir kez daha uyanık olmaya zorluyor.

Bu çalışma alanının üzerine 4-7 yaş grubu bilgisayar oyunlarının zombili, 7-17 yaş grubu bilgisayar oyunlarının tamamımın silahlı çatışma, öldürme ve yok etme amacına dönük olduğunu ekleyin.

TV’lerdeki Müge Anlı ve benzeri tuhaf hadiselerin günlerce tartışıldığı programlarda hem kadınlarımızın kimyası bozuluyor, hem de bu türden sapkın ruhluları harekete geçirecek ve onlara kılavuzluk edecek tüm detaylar (gafleten de) olsa öğretiliyor.

Sinir bozan huzur kaçıran, umutsuzluğa sevk eden haberlerden ötürü TV de haberleri birçoğumuz izlemiyor. Ondan kaçıp başvurduğumuz internet üzerinden haber siteleri de tansiyonu yüksek tutmak için ülkemizde bir haber bulamazsa dünyanın öbür ucundaki bir çirkin hadiseyi işliyor.

Hele bunlara bir de TV dizilerini ekleyin. Hepsi nefret, entrika, ihanet, intikam, acı verme, ceza verme, zarar verme üzerine kurgulu. Beğenerek seyrettiklerimiz de dahil olmak üzere kahramanlık dizileri de kelle alma üzerine… Toplumda sağlam psikoloji, insanda sağlıklı ruh hali bırakmıyor.

Diriliş dizisinden sonra bir kefere kazara karşımıza çıksa; yol bile sorsa maazallah kellesi gider. Bir kız çoğunun başını şefkatle okşamaya kalksan her an linç edilebilirsin.

Özetle toplumsal kimyamız, milli genlerimiz bozulup, bir meçhul kalabalığa doğru dönüştürülüyoruz.

İşte tam da bu zamanlarda köklü, sağlam, kirlenmemiş, bağışıklık sistemi gelişmiş güçlü kesimlere ihtiyaç var. Bunlar hem milletin felakete karşı sigortasıdırlar, hem de yeniden kurulacak nizamın mayası olacaklardır.

Ben bu sebeplerden ötürü Yörük Türkmen camiasını önemsiyorum ve bekası için çalışıyorum.

Load More Related Articles
Load More By Fahrettin BEŞLİ
Load More In GÜNCEL
Comments are closed.

Benzer Haberler

Bir Silkiniş Destanı KÖY ENSTİTÜLERİ-II

Neden Kuruldu? Köy Enstitüleri, yeni Türkiye Cumhuriyetinin; ihtiyacın ve çağın çok gerisi…