AK Parti İl Başkanı Cemalettin Torun, son günlerde başta Star Gazetesi olmak üzere bir çok ulusal ve yerel mecrada yayınlanan teşkilat içindeki kripto paralel iddialarına açıklama getirdi.
Başkan Torun, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
BU KONUYA KARŞI HASSASİYETİMİ HERKES BİLİYOR
“Benim paralel yapılanma ile ne derece samimiyetle mücadele ettiğimi, bu konuda taviz vermediğimi Bursa kamuoyu da bilir, yakın çevremdeki insanlar da bilir. Konuya bu kadar hassasiyetle yaklaşan bir il başkanının en yakınında paralel yapı ile bağlantısı olan birini tutması mümkün değildir. Haberlerde ismi geçen arkadaşımızı ben bugün tanımadım, otuz yıldır tanıyorum. Kendisi ve ailesi Bursa’da Milli Görüş ve AK Parti çatıları altında yıllarca siyaset yaptı. Yine Abdullah Bey’in iki dayısı da AK Parti milletvekili olarak parlamentoda görev yapmıştır. Bu arkadaşımıza paralel yakıştırması yapılıyor. Neden? Çünkü bu arkadaşımız cemaate ait olduğu bilinen Nilüfer Lisesi’nde okumuş. Bu arkadaşımız bu okuldan mezun olalı 20 yıldan fazla bir süre geçmiş. O dönemde bu okula kimler gitmedi ki? 17 ve 25 Aralık operasyonlarından önce biz AK Parti olarak cemaat okullarıyla iç içeydik. Hatta Bursa açısından bakıldığında Orhangazi Üniversitesi’nin arsasını AK Parti grubu tahsis etti. Yani kimse 17 ve 25 Aralık operasyonları öncesindeki durumu nedeniyle sorgulanmamalı ve mevzubahis süreç sonundaki tavırlarına bakılmalıdır. Ayrıca bu haberleri yapanların gözden kaçırdığı bir şey daha var;Abdullah Duman, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın mezun olduğu İstanbul Fatih İmam Hatip Lisesi’nin de mezunları arasında olan bir arkadaşımızdır. Peki bu yönüyle neden ön plana çıkarılmıyor? Bütünüyle belirli bir maksada yönelik bir algı operasyonu olduğu açıkça ortadadır.”
ÖNEMLİ OLAN; 17- 25 ARALIK SÜREÇLERİ SONRASINDAKİ DURUŞTUR
“Önemli olan kişilerin 17 ve 25 Aralık süreçlerinden sonraki tavırlarıdır, ben buna bakarım, buna bakmak zorundayım. 20 yıl öncesini sorgularsak; o okullarda kamuoyunca çok iyi tanınan bir kısım bakanlarımızın, milletvekillerimizin, il, ilçe yöneticilerimizin çocuklarının da cemaat okullarında öğrenim gördükleri bir gerçektir. Biz bunların hepsine paralelci diyebilir miyiz? Ancak 17 ve 25 Aralık sürecinin ardından, o oluşumla bir şekilde ilişkisini sürdüren, duruşunu değiştirmeyen herkesle ben şahsen tüm alakamı kestim. Bu nedenle görüşmediğim bir çok eski arkadaşım var.”
SAYIN DUMAN NEDEN HİÇ BAŞARILARI İLE ANILMADI?
“Adı geçen arkadaşımız, Bursa’da çok büyük bir başarı ile sonuçlandırdığımız 2014 yerel seçimlerinde İl Seçim koordinasyon Merkezi Başkanıydı. O dönemde adından neden hiç bahsedilmedi? 10 Ağustos’ta yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bu arkadaşımız yine İl SKM Başkanıydı. O dönemde de kimse bir şey demedi çünkü bu arkadaşımız gayet disiplinli, başarılı, samimi bir şekilde çalıştı. Bu arkadaşımız biz il kongresine giderken gündeme geldi. Neden? Çünkü amaç onun üzerinden il başkanlığını ve il başkanını yıpratmaktı. Bu işi bilenler genelde kişiyi hedef almazlar. Çevresindekiler üzerinden hedefe yürümeye çalışırlar. Burada maksat il başkanını ve il başkanlığını zayıflatmaktır. Seçimden sonra yine bir kongre öncesinde bir şeyler dillendirilmeye başlandı: ‘Görevden alım olacak mı?’ gibi. Birileri yine bir algı operasyonu yapıyor, dezenformasyonla bu olayı ısıtıp ısıtıp kamuoyuna sunuyor. Haberleri incelediğimizde sanki tek bir elden çıkmış gibi tüm haberlerde aynı metinlerin yer aldığını görüyoruz. Yani gazetelerin, muhabirlerin araştırıp yazdığı, bize de sorduğu bir durum değil. Bu gazetecilik değildir. Kamuoyuna gösterilen belgede şöyle bir yanıltma var: Örneğin; siz bir derneğin kurucu üyesi olarak görünüyorsunuz fakat kısa bir süre sonra dernek üyeliğinden ayrılıyorsunuz. Yıllar sonra bile kurucu kaydınız dernekler masasındaki sicilde karşınıza çıkar. Önemli olan sizin daha sonraki bir tarihte üye olarak görünüp görünmediğinizdir. Bu arkadaşımız mevzubahis dernek üyeliğinden 17-25 Aralık olaylarından hemen sonra ayrılıp, daha sonra bunu notere tasdik ettirmiştir. Şu an Abdullah Bey’in o derneğe üye olup olmadığını araştırsalardı gerçekler ortaya çıkacaktı. Bu haberin bir yerden servis edildiği ve gazeteci arkadaşlarımızın da araştırmadığı burada ortaya çıkıyor. Bir arkadaşımıza atılan bir iftiraya karşı bizim arkasında durmamız gayet normaldir ve olması gerekendir. Çünkü bu arkadaşımız iftira ve karalamalarla çökertilmeye çalışılıyor. Abdullah Duman’ın paralel yapı ile yakından uzaktan hiçbir ilişkisi yoktur. Bu bir iftiradır. Biz her zaman haksızın karşısında ve haklının yanında olduk, olmaya da devam edeceğiz.”