Bursa Söylem okurları için uzun zamandır ara verdiğimiz röportajlara tekrar başlıyoruz. Bu aranın ana sebebi elbette ki pandemi… Evlerden, ülkemizden, dünyadan uzak olsun artık..!
İlk söyleşimizi İYİ Parti İl Başkanı Selçuk Türkoğlu ile yaptık ve devamı gelecek. Keyifli okumalar dileğiyle…
Siyaset ulusalda ve yerelde oldukça hızlandı, sıkça ilçe programlarına gidiyorsunuz. Geri bildirimler nasıl, istediğiniz tepkiyi alıyor musunuz?
Teşekkür ediyorum. Sanıyorum şu anda Türkiye’deki en orijinal projelerden biri bizim projemiz. Bir gecede 1 ilçe, 17 gecede 17 ilçe, 712 köy. İlkini Karacabey’de başlattık. Yaklaşık 100 kişilik bir ekiple daha doğrusu 100 araçlık ekiple Karacabey’in 64 köyüne gidildi. Herkes dosyasını alıyor. Dosyada köyle ilgili bilgiler var. Örneğin geçmiş dönemdeki oy oranları, partilere dağılımı, köylülerin geçim kaynakları gibi bilgiler var. Sırf bu program için 50 bin adet bastırdığımız, köylüye tarım politikalarımızı anlatan bir broşür de bırakıyoruz. Akşamları da köylere halkı dinlemeye gidiyoruz. Sorunları öğrenip köy ve ilçe olarak raporluyoruz. Vatandaşa dokunuyoruz. Vatandaş alışmış sadece seçim vakti siyasileri görmeye, seçim yokken gidiyoruz. Böyle bir ciddi kazanım oldu. Karacabey, Mudanya, Gemlik, Orhangazi, Osmangazi’yi bitirdik. Dönüşler, tepkiler çok iyi. Vatandaş diyor ki, dün bizim köye İyi Partililer geldi, öbür köyde, diğeri de aynı şeyi söylüyor. Milletin sağa baktığında da sola baktığında da bizi görmesini istiyor ve önemsiyoruz.
Bursa’da büyük bir miting planınız var mı?
Denizli ile mitingler başladı. Miting talebimiz var ama henüz netleşme yok. Yakışır, çünkü İyi Parti hareketinin işaret fişeğinin atıldığı yerlerden biri Bursa, inşallah büyük bir miting yapacağız.
CHP ve İYİ Parti ayrımlarını konuşalım… Fezlekede sizin evet, CHP’nin ret oyu vermenizle ayrım ayyuka çıktı, yerel ve ulusal anlamda ayrıştığınız konular neler? Önceki seçimlerdeki ittifakınız da devam ediyor mu?
2018 genel seçimlerinde sadece CHP ile değil Saadet, Demokrat, İyi Parti bu dört parti ittifak ile seçimlere girdik. Yerel seçimlerde ise CHP ve İYİ Parti ittifak yaptı. Neticede ittifak yaptık, ne onlar bize iltihak etti, ne de biz onlara iltihak ettik. Biz farklı partileriz. Ancak memleket ile ilgili çok ciddi seçim dönemi ile alakalı ittifakımız oldu. Bu ittifakı da aslında ilk önce Ak Parti ve MHP yaptı, demokrasinin gereği biz de güzel bir cevap vermiş olduk. Türkiye’de ilk defa özellikle yerel seçimlerde iktidarın nasıl gittiğinin de birinci göstergesini ortaya koymuş olduk. Biz CHP ile seçim ittifakı yaptık, fezleke ittifakı yapmadık, farklı düşünebiliriz, dünyaya bakış açılarımız farklı olabilir, biz çünkü ayrı iki partiyiz. Neticede ilkeler birlikteliği var, en net ortak kanaatimiz Tayyip Erdoğan tipi cumhurbaşkanlığı sisteminden kurtulup yeniden TBMM’nin millet idaresinin tecelligahı olduğunu yansıtan, yargının, yürütmenin, yasamanın, güçler ayrılığının netleştiği, güçlendirilmiş, iyileştirilmiş parlamenter demokrasiye dönüşle ilgili tam bir mutabakatımız var. Şu an ilkeler bazında bir birliktelik var, ileriye doğru seçimlere ittifakla mı, bağımsız mı girilir, sonranın meseleleri…
Seçim, artık zaman yaklaştıkça çokça dillendiriliyor, bir röportajınızda ne görev verilirse yapacağınızı, milletvekilliği veya belediye başkanlığı verilirse de en iyi şekilde görevi ifa edeceğinizi söylemiştiniz. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı olsanız Bursa’da yapacağınız ilk icraat ne olurdu?
Bir çocuğa bile sorsanız artık sorunlar belli, trafik, çarpık kentleşme, anormal sanayileşme, devamında hava kirliliği, hayat pahalılığı, yeşilin yok olması, ovanın katledilmesi, Bursa’nın sorunları devasa… Hele bu trafikle birlikte artık yaşanmaz, çekilmez bir hale gidiyor. Bu sorunların hiçbiri kendiliğinden olmadı, Doğanbey orada kendiliğinden büyümedi, stat oraya kendiliğinden düşmedi, Atatürk Stadı kendiliğinden çökmedi. Bunu yapan bir irade var. Bursa’nın sorunlarının çözümü liyakatin öncelenmesi, ortak akla hürmet edilmesi ve rantın öncelikten çıkarılmasında, o zaman Bursa’da her şey düzelir. Mesela tabakhaneler kaldırıldı, orası kamulaştırıldı, sağlık turizminin cenneti olacaktı, şimdi orada Toki ile konut yapılıyor.
Verdiğiniz cevap içinde trafikse mesela en büyük sorun, çözüm öneriniz ne olacak? Sonuçta Bursa’da şehrin içinde doğu ile batıyı bağlayan tek bir ana yol var.
Gerçekçi olmaz lazım, Bursa’ya artık akıllı dokunuşlar yetmiyor, çözüm olmuyor, palyatif çözümler yerine Güney Çevre Yolu mu devreye girecek, tünelle mi bağlanacak, yoksa çift katlı kavşaklara mı geçilecek, ama yaşanılabilir hale getirilmesi lazım… Belki biraz erken olacak ama Bursa’nın bu konudaki en iyi hocalarından oluşan bir ARGE merkezimiz var ve sırf bu konuyla alakalı çalışıyorlar, bahar aylarında da çözüm önerilerimizi açıklayacağız.
Verdiğiniz röportajdan Büyükşehir adaylığı istediğinizi anladım, böyle bir talebiniz var mı?
Siyaset yapan herkese bu tür sorular sorulur, siyasette de aktif olan il başkanlarına, yöneticilere sorulur.
Daha önce iki kez milletvekili adayı oldum. Her ikisinde de samimi olarak söylüyorum, ortak akılla hareket ettim. Vakti geldiğinde öncelikle kendi divanımız, yöneticilerimiz, yol yürüdüğümüz arkadaşlarımızla ortak akılla hareket edeceğiz, burada kal, aday ol, olma, bu işlerden vazgeç, bunların hepsine ben açığım. Bir hedefe matuf yapmıyorum bu işi, dolayısıyla o röportajda da büyükşehir belediye başkan adayı olmak istiyorum demedim, muhalefet partisi olmayı ağır bir sorumluluk olarak görüyorum, çok kıymetli buluyorum, gereğini yapmaya çalışıyorum. Seçildiğimiz günden beri elliye yakın alanda, meydanda açıklama, protesto yapmışız, vatandaşın derdiyle dertlenmişiz, biz bana göre Bursa’da tek kale maçı bitiriyoruz. Kimse hesap sormuyor, hesap verilmiyor. Ama biz soruyoruz, sormaya da devam edeceğiz, çünkü bunları tek tek Bursalıların hafızasına nakşediyoruz.
Kamu yararı olmayan, Bursa’nın çıkarı olmayan hiçbir işin tarafı olmadık, olmayacağız.
Genel Başkan Yardımcınız ve Bursa Milletvekili İsmail Tatlıoğlu’nun Büyükşehir Belediye Başkan adayı olmak istediği konuşuluyor, sizin de verdiğiniz o röportajdan sonra adaylığı istediğinize dair böyle bir algı oluştu ki arzu edebiliriz, her siyasetçinin gönlünde bir aslan yatar. Diğer taraftan da CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu çok erken bir şekilde Mustafa Bozbey’in Bursa adayları olduğunu açıkladı. Siz hep ortak akıldan dem vuruyorsunuz, ancak Kılıçdaroğlu’nun açıklaması ortak akıl yolunu kapattı. Seçime yakın ne olacak?
Kılıçdaroğlu açıkladı, ancak bizim böyle konudan bilgimiz de yok, istişaremiz de yok, Mustafa Bozbey CHP’nin adayıdır, ancak henüz İYİ Partinin adayı değildir, bunu yerel seçimlerden önce bir genel seçim olacak, genel seçimden sonra çıkacak tablo asıl belirleyici olacak. 2019 seçimlerinde elimizdeki referans değerler 2018 seçimleriydi, 2024’te olacak yerel seçimlerin referansı da herhalde 2022 yılında en geç 2023 yılında gerçekleşecek genel seçim sonuçları olacak. Milletin beklentileri, oy oranlarına bakılarak o zaman karar verilecek bir konu, tabii ki şehrin dinamiklerinin, hem CHP hem İYİ Parti, ittifak genişlerse diğer siyasi partilerin de kanaati, esasen de genel Merkezin belirlemesiyle olur.
Aday Mustafa Bozbey olursa muhtemelen kardeşi nasıl çalışıyorsa biz de öyle çalışırız, çok net..! Ama tabii ki başka bir isim de çıkabilir, biz bir siyasi partiyiz, hem yerelde hem genelde ülkede iktidara talibiz.
2024 yerel seçimine dair bir tahmininiz var mı?
Eğer yerel seçime ittifak olarak gidilirse 17 ilçenin 16 tanesi ve büyükşehir millet ittifakının olacak, bu konuda çok iddialıyım, sadece İnegöl’le ilgili şerh olabilir.
CHP’nin HDP ile birlikte hareket ettiği sürekli gündeme geliyor, siz de ittifak halindesiniz CHP ile… HDP de PKK’nın uzantısı olarak kabul görüyor, öte yandan milliyetçilik, Atatürkçülük İYİ Partinin ilkeleri arasında, bunlar çelişki değil mi? Sizce bu olay seçime nasıl yansır?
-Genel Başkanımızın HDP’yi PKK’nın yanına konumlandırıyoruz şeklinde bir açıklaması var, biz bu konuda çok netiz. HDP’nin siyasi partilere yakınlığı tartışıp konuşulacaksa en yakın olduğu siyasi parti Ak Partidir. İlerde bir ittifak olacaksa da ikisi arasında olabilir, çünkü ileriyi görmek için geçmişe dönüp bakmak lazım. Kiminle işbirliği yaptıysanız, kiminle Apo mektubu okuduysanız, Kandil’e heyetleri kim gönderdiyse ilişkileri onunla daha iyidir. Ülke 20 yıldır tek başına bir iktidar tarafından yönetiliyor. Sonuç itibari ile geldiğimiz noktada yoksulluğa mahkûm edildik. Cumhuriyet tarihinde ilk defa paramız bu kadar değersizleşti. Gençlerimiz memleketi terk ediyor, büyük sorun bu. Büyük fotoğrafı gözden kaçırmadan bu gidişata dur dememiz lazım.
Siyasette bir takım hedefler olduğu gibi, bir takım saldırılar da oluyor, sizin şahsınıza da yakıştırmalar var bahse konu terör örgütü ile ilgili. Cevabınız ve tavrınız nedir?
Ben açık yaşayan bir insanım, 18 yıl alanda profesyonel sendika başkanlığı yaptım, 30 civarında bu işlerden mahkeme kaydım ve yargılanmalarım var. Bursa’nın birçok valisiyle mahkemelik olmuş biriyim. Şahabettin Harput’a bütün Bursa övgüler dizerken ben Zalim Haccac deme cesaretini gösteren biriyim. Bize yıllarca iktidarla kol kola Ergenekoncu diyenler bugün çıkıp yakıştırma yapıyorlar. Bizim umurumuzda olan işler değil… Vaktinde Bülent Arınç’la ilgili terör örgütünü övmekten suç duyurusunda bulunmuş biriyim. Zulüm kimden gelirse gelsin, kime yapılırsa yapılsın karşı dururuz, zulme uğrayana kimlik sorulmaz, durduğumuz çizgi budur.
Erken seçim çağrıları yapıyorsunuz, sizce erken seçim olur mu?
Olacağını düşünüyorum. Sistem artık taşımıyor. Böyle devam ederse fakirleşmenin ötesinde bir travmaya neden olacak yoksullaşma var. Hükumet artık gündem de oluşturamıyor, kontrol de edemiyor. Ne yazık liyakatli kadrolar yok. Aslında faiz sebep, enflasyon sonuç değil, tek adam yönetim sistemi sebep, tüm kötülükler sonuç.
Bursa’da ki üye durumunuz ne durumda?
Biz Eylül 2020’de göreve geldiğimizde 13 bin kişiydik, şimdi ise 21.000 üyemiz var.
Bursa Söylem okurları için son sözlerinizi alalım:
Çok teşekkür ediyorum ve okuyuculara da selam ediyorum. Özgür basın bizim için çok önemli ve kıymetli, Allah’tan sosyal medya sayesinde kısmen bu basın tekeli kırıldı, kendimizi bir nebze ifade edebiliyoruz. Ancak doğru bilgi edinme hakkı herkesin var, bunu da demokrasilerde siyasi partilerden sonra en önemli organın özgür basın olduğunu düşünüyor ve güçlenmesini önemsiyorum.
Röportaja dair değerlendirmem:
Evet, ben de İYİ Parti İl Başkanı Selçuk Türkoğlu’na röportaj için teşekkür ediyor, özgür basın konusundaki yaklaşımına yürekten katılıyorum.
Türkoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ı da Akpınar kentsel dönüşüm meselesiyle ilgili eleştiriyor ki Allah korusun bir deprem olduğunda orada vereceğimiz kaybın vebalinin ödenmeyeceğini dile getiriyor. Kentsel dönüşüm konusunda başından beri süregelen ev sahiplerine karşı yanlış ve abartılı yaklaşımlar beklentiyi arttırdı. 100 metrekare 50 – 60 yıllık evini kentsel dönüşüme veren 130 metrekare ev istiyor, bu algıyı, yanılgıyı kırmak mesele ve ciddi bir süreç… Ve fakat deprem bölgesinde yer alan Bursa’nın kaybedecek bir dakikası bile yok, çünkü deprem kapımızı ne zaman hangi saatte çalacak bilmiyoruz.
Genel bir değerlendirme yapmak gerekirse, ben karşımda dördüncü yılını doldurmuş bir partinin özgüveni yüksek il başkanını buldum. Aslında bugüne kadar birkaç kez fikir çatışmasına girmemize rağmen kırılmayan, küsmeyen yapısını da çok olumlu, bir siyasetçiye yakışır nitelikteydi. Seçime az bir süre kalması, Ak Partinin elinde kalan en büyük şehir olan Bursa’da siyaseti şimdiden ısındırıyor. Belli ki bir taraf kaybetmemek, diğer taraflar da kazanmak için müthiş bir yarış içine girecek. Doğduğum, büyüdüğüm, ömrüm, güzel Bursam için gerçekten güzel şeyler diliyorum. Okuyan gözleriniz, sorgulayan akıllarınız dert görmesin, teşekkürler sevgili Bursa Söylem okurları…
