Bu salgın sürecine ilişkin iyi, orta ve kötü senaryolar dikkate alınarak normalleşme sürecine geçişi dört gözle bekler olduk.
2 AYLIK SÜREDE:
Evde KAL’mayı, Asosyalliği, Evde derin uyku çekmeyi, Sabun ve kolonya tüketmeyi, Dışarda maskeli yüzler görmeyi, Prof. DR. Sağlıkçıları izleyerek sağlık bilgimizi artırmayı, Kitaplarla arkadaş olmayı, Sosyal medyayı takip etmeyi, Film izlemeyi, Görüntülü aramayı ve aranmayı, Her gün saat 19.00 civarı COVİD-19 rakamların gelmesini, Komşu yardımlaşmasını, Evde yemek ve temizlik abartısını, Berbersizliği,’ Filyasyon’ tabirini cümle içinde kullanmayı, Dışarıda; şu gelen asemptomatik midir? diye ürkmeyi öğrendik…
Hijyen, sosyal mesafe, maske kullanımı ve kalabalık yerlerde bir arada bulunulmaması gerekliliğini öğrendik.
Maskeyi zamanında alamasak da; Açık ama kalabalık alanlarda, iş yerlerinde, toplu taşımada mutlaka maske takılmalı ve bu maske bir tarafı telli olmalı..
TELLİ ve TELSİZ maskenin önemini kavradık. Sonunda;” Maske Üretim Kılavuzu” yayınladı.. Zaten telsiz maske olmamalı. Çünkü tel koruma yönünden önemli bir avantaj, olduğunu öğrendik.
Şimdi, belirli bir ücret karşılığı satılacakmış..
Teknolojiye en uzak İnsanlar bile artık akrabaları ve sevdikleri ile görüntülü sohbet ediyor saatlerce. Salgın öncesinde aramayı unuttuğumuz insanları arayıp hal hatır sormayı hatırladık.
BİZ; Salgının yayılması ve bulaşın önlenmesi için:
Ev hanımları sanal gün yaptılar. Erkekler kahvehane/Cafe ortamlarını sanal ortama taşıdılar. Evlerinde oturdukları yerden müzeleri gezdiler, dünya şehirlerini dolaştılar, ünlü sanatçıların instagramdan yayınlanan konserlerini canlı izleme imkanı buldular. Bu deneyimler artık kazanılmış oldu ve hiçbir zaman kaybolmayacak..
Salgın sonrası dijital değişime uyum sağlayan ülkeler kazanacak. Home ofis sistemini ve uzaktan eğitimi tartışmaya başlayacağız.
Uzaktan eğitim, YAYGINLAŞACAK!..
Okulların online eğitime geçmesi olağandır.
Öğretici yüz binler, ne yapacak?
İnternetten alışveriş yapmayı daha da artırmamız gerekecek.
E-ticarette yeni alışveriş alışkanlığı bence kalıcı olur. Sanal alışveriş büyüyecek bu kaçınılmaz. İnternetten alışveriş yapma konusunda mesafeli olan insanlar çoğalacak..
Koronavirüsün ortaya çıkardığı bir gerçek:
UZAKTAN, TEMASSIZ VE HİJYENİK YAŞAYACAĞIZ!..
Hem bireysel, hem ruhsal bu yeni sürece hazırlanmamız lazım. Bu süreç sonunda hayatımızda temel değişimler olacak. Daha uzaktan, daha hijyenik, daha temassız bir ilişki içerisinde hayatımızı sürdüreceğiz. Daha güvensiz ve tedbirli olacağız. Kaldırımda karşı karşıya geldiğimizde bekliyoruz ve mesafeyi koruyoruz.
Kalabalık futbol müsabakaları, binlerce kişilik konserler, düğünler, sinema ve tiyatro salonları artık bizim için hayal olur mu? Henüz, netlik yok.
Belki aşı bulunacak risk ortadan kalkacak.
En önemlisi; ‘BİZ’olmalıyız!..
Bekleyip göreceğiz!..
