
Terörsüz ve tam Demokratik Türkiye’yi, her vatandaşın savunduğu bir gerçektir.
Barış kelimesi genel anlamda düşmanlığın olmaması anlamında kabul görülür. Başka bir anlatımla kötülükten, kavgalardan, savaşlardan kurtuluş, uyum, birlik, bütünlük, sükûnet, sessizlik, huzur içinde yaşamak olarak da tanımlanabilir.
Türkiye’de yaklaşık 115 bin kişi Barış ismini taşıyor.
İlk Barış ismi; Türkiye’de “Barış” isminin ilk sahibi Barış Manço:
“Babam 1943’te İstanbul’da doğdu ve Türkiye’de ilk Barış ismini aldı, esasında isim babası. Barış ismi, 1941’de dünya savaşlarının ardından barışa duyulan özlemden doğdu. Amcam da 41 doğumludur, savaşın başlangıç tarihi.” Demişti.
Dünya barışı veya yeryüzünde barış, tüm uluslar ve insanlar için özgürlük, barış ve mutluluk için idealize edilen dünya görüşü. Bu dünya görüşüne göre tüm devletler ve uluslar şiddet içermeyen bir dünyada gönüllü birliktelik kurabilir.
Bazen insanoğlu şu soru sormak ister:
“Kimin barışı, neyin barışı?”
Bence; savaş da barış da politikanın başka araçlarla devamıdır.
Bütün masalar, bir al-ver üzerine kurulur.
Ülkemiz için yol haritasını çok iyi planlamak gerekir.
Tüm şeffaflıkla; bu proje açıkça milletten gizlenmeden, TBMM’de konuşulsun!
Siyasi malzeme yapılmasın!
►Unutmayalım ki; Türkiye, emperyalizm tarafından, yalnız bugün değil 40 yıldır İsrail’i korumak, İran’ı dengelemek için Sünni eksenli Osmanlıcılığa itiliyor.
Şu konuşulan ve açıkça deklere edilen sözlerden anlıyoruz.
Trump’ın Suriye özel temsilcisini Türkiye’ye büyükelçi ataması, onun da “Türkiye için en iyi sistem Osmanlı millet sistemidir” önermesi, Şam’a yaptırımları kaldırıp Şara ile İsrail’i masaya oturtması, Kürtlerin yeni düzene entegrasyonu bu ana kadar bir şey öğretmiştir.
Bu proje; barış felsefesine uygunsa, Türkiye, anayasasında yazdığı şekliyle demokratik hukuk devleti olursa aslında bir sürü sorundan kurtulur.