
İnsan Psikolojisinde; (Histrionik – kişilik bozukluğu olanlar), kişilikle alakalı duygusal, bilişsel ve işlevsel bozukluk anlamına gelir.
Sevmek, sevilmek, aşık olmak ne kadar sıcak bir olgu ise Devlete vergi vermek de o kadar soğuk bir gerçeklik olarak hep var olmuştur.
Gelişmiş ülkeler de adil vergileme yaklaşımında ekonomik durum kişilerin elde ettikleri gelir bakımından ölçülmekte, aynı gelire sahip olanların eşit koşullarda olduğu kabul edilmektedir.
Bizde öyle mi?
Dolaylı vergiler artmış.
Katma Değer Vergisi (KDV)
Özel Tüketim Vergisi (ÖTV)
Özel İletişim Vergisi (ÖİV)
Damga Vergisi
Gümrük Vergisi
Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi (BSMV) ve Harçlar…
Günümüzde; yoksullukla boğuşan milletin hakkını koruması, insanlara daha iyi şartlar sağlaması gereken milletvekili, 196.000 (yüz doksan altı bin) lira maaş alırken, düşük ücret, yetersiz eğitim, düşündürücü hukuk, baskı ve korku bizi hangi ülkeleri hatırlatır?
Afganistan olur, diyenleri duyar gibiyim.
Çok meşhur bir fıkrayı tekrar hatırlayalım:
Padişah, sadrazamı ile vezirlerini çağırmış ve “Sarayımın masrafları arttı, para yetişmiyor. Her şeye yüzde on zam yapın” demiş.
– “Aman Sultanım, halk zaten zor geçiniyor, bir karışıklık çıkmasın” derler…
Padişah, “Derhal gidin ve zamları yapın” demiş.
Birkaç gün sonra Padişah, sadrazamı ve vezirleri tekrar çağırmış, durumu sormuş.
– “Aman Sultanım, halk köşe başlarında toplandı, şikayetler arttı, tehlikeli bir durum var” demişler.
Bu duruma çok kızan Padişah “Hemen gidin ve her şeye yüzde yirmi daha zam yapın”
Birkaç gün sonra Padişah tarafından tekrar çağırılan vezirler, telaşlı ve ağlamaklı bir şekilde: –“Aman Sultanım, sokağa çıkmağa korkuyoruz, halk önüne gelen her şeyi deviriyor, kırıyor, bağırıp çağırıyorlar” demişler.
Padişah, sert bir şekilde “Hemen gidin ve her şeye yüzde kırk zam yapın” demiş.
Bir hafta sonra tekrar çağrılan ve Padişahın huzuruna çıkan vezirler, durum sorulunca, şaşkın bir şekilde:
– “Valla Sultanım; biz bir şey anlamadık. Halk sokaklarda çalıp, oynayıp, gülüyor, halay çekiyorlar” demiş…
Zamları yiyince gülüp oynayanlara Padişah “Zamlardan vaz geçin” demiş. Ee fıkra bu ya.
Fıkra tam da günümüzü özetliyor sanki.
Zira nice vergiler geldi, nice zamlar, nice kuyruklar oldu da ses yok.
Mutsuz olanlar kimler?
Dar gelirli, emekli, çiftçi, gençler umutsuz.
Vergiler çok ağır.
İktidardan her fırsatta pembe gözlükle “Zor günler geride kaldı” mesajları gelse de;
Milletçe en önemli özelliklerimizin başında kanaatkar olmamız, fedakar olmamız gelir.
Ama çarşı pazar enflasyonunun pek farkında olmayan TÜİK’e göre bile ülkedeki mutluluk oranı düşüşte.
TÜİK’in mutluluk endeksi %49,6 ‘ya inmiş.
“Çok gülen insanlara dikkat edin, onlar acıyı en derinden hissedenlerdir.”