Gençlerin yüzde 76’sı daha iyi bir gelecek için yurt dışında okumak ve yaşamak istiyor..
–Bazı özel okulların ve üniversitelerin öğrenim fiyatları çok arttığı için,
-Mezun olduklarında iş olanakları ülkesinde bulamadıkları için,
-Günümüzde geçim, yurt ve kitap sorunlarıyla başa çıkmadıkları için,
-İktidarın zikzaklarıyla gereken durumların içinde olmadıkları için,
-Öğrenim kuruluşları, ilgili alanlar ve durumlar onlara yaraşır durumda olmaktan uzak olduğu için,
-Devletin ödediği burslar yetersiz olduğu için.
Oysa bir ulusun gelecek güvencesi ve gücü gençlerdir .
Gerçek dünya lideri ve ulu önderimiz ATATÜRK’ün ülkeyi, ulusu, devleti ve cumhuriyetimizi emanet ettiği TÜRK GENÇLİĞİ, geleceğimizin en güçlü güvencesi olduğunu beyan etmiştir.
Yetişme, eğitim ve yaşam koşulları giderek sorun olan gençlerimizin ulusumuzun gözbebeği oldukları asla göz ardı edilemez..
Öğrenim ve eğitim düzeninde ve yapılanmasında kimi güçlüklerin yaşandığı, kimi sorunların giderilmesine çalışıldığı günümüzde özellikle dinsel konuda kimi ayrılıklara göz yumulduğu göz ardı edilmemelidir.
Siyasal iktidarın inanç konusunda sömürüye varan tutumu eğitim-öğretim alanında çağdaşlık ilkesine tümüyle ters düşmektedir.
İktidar taraftarı bir alim sınıfı: İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in uzun saçlı olduğu bilgisini, toplumla paylaşmakta çokça cimriler.
Fakat; cemaat ve tarikat tebliğcileri gençlerin önünü kesip, “Saçını kes haram”, “Başını ört, cehennemliksin” diye sokak fetvaları verirken, siyasi alimler susup izliyor.
İstanbul’da, daha 1 ay önce şehir hatları vapurunda bir genç, sadece saçı uzun diye saldırıya uğradı. Yolcular müdahale etmese, gencecik delikanlı, uzun saçlı olduğu için ateşe verilen saçlarından tutuşup, yanıp, ölebilirdi.
Zanlıya, “Deliymiş (!)” dediler, sokağa saldılar. Sıradaki kurbanı kim?
TÜRK GENÇLİĞİ her yönden taşıdığı nitelikler, üstlendiği görev ve sorumluluklarla ATATÜRK’ümüzün emanetlerine yaraşır olduğunu kanıtlayan tutum ve davranışları her zaman sergilemeyi sürdürmelidir.
Bir ülkenin, ulusun, devletin kendilerine emanet edilmesinin anlam ve amacına yaraşır olduğunu her zaman kanıtlamalıdır.
Gençlik, gelecektir.
Ulusumuzun sonsuza açılışın kanatlarıdır.
Ufkumuzun aydınlığı gençliktir.
Doğumdan ölüme uzanan sürecin en büyük sorumluluğu gençlerin yetiştirilmesidir.
Günümüzde yurt dışına gitme akınında bulunan çoğunluk gözetilmeli, gençlerimizin istek ve amaçlarına ağırlık ve öncelik verilmelidir.
Aile, eğitim-öğretim kazanımları ve gelecek amacı bu doğrultuda ona her zaman ışık tutmalı, güç vermelidir ki;
Bilinçli Gençlik, yurt dışına gitmesin!
