“Güven, insan ilişkilerinin temelidir”
Bireysel de güven, ilişkilerin kurulmasında ve sürdürülmesinde büyük önem taşıyor ve sağlıklı ilişkilerin temelini oluşturuyor. Hatta romantik ilişkilerdeki en önemli beklentilerden birinin partnerin güvenilir olması olduğu bildiriliyor. Güvensizlik ise ilişkilerin bitmesine veya ilişkilerde tartışmalara yol açan en önemli sebeplerden biri olarak görülüyor.
Genel de, yapılan tüm işlerin bir arka planı olduğunu düşünelim.
Korkmadan, çekinmeden, kuşku duymadan inanma ve bağlanma duygusu nasıl devam ettiririz?
Pekala, güven sarsılınca ne olur?
Yaşanan bir kaç örneğe bakalım:
– Sıkışınca, Motorlu Taşıtlar Vergisi’nden (MTV) bir tane daha istedi iktidar.
İkicisinin ilk taksiti, yüzde 20 enayi ödedi. (Bende ödedim, çünkü arabamın muayenesi gelmişti.)
Hatırlayalım:
Yıllar önce bir kere daha denemişlerdi. Anayasa Mahkemesi’ne gidilmişti ve iptal edilmişti.
Tahminler yine eskiden olduğu gibi iptal kararı çıkacağı yönündeydi.
Bu gün Anayasa Mahkemesi bu uygulamayı uygun buldu. Ek MTV taksiti için yüzde 2,5 gecikme zammı uygulanacağı da kesinleşti.
İlk defa enayiler kazandı
-Seçim vaadi olan; üniversite öğrencilerine indirimli telefon, bilgisayar ve internet vardı.
Alınan kararla, kampanyadan sadece yüksekokul ve açık öğretimde okuyanlar dahil 7 milyon öğrenci yararlanacak.
“Genç Kart tahsis etme için Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın internet sitesi üzerinden başvuruda bulunmak gerekiyor. Genç Kart’ı bulunan öğrenciler, vergisiz telefon veya bilgisayar almak istedikleri operatör veya mağazaya giderek kimlikleri ve öğrenci belgeleri ile başvuru yapabilecek.”
Türkiye’de üretilen modeller içinde Vivo, Samsung ve General Mobile bulunuyor. Huawei ve Apple ise bu listede yer almıyor.
Maalesef gençler beğenmedi. Alay konusu bile oldu.
Öğrenciler “kimi kandırıyorlar, piyasa fiyatı 9 bin 500 liranın altında olan akıllı telefonlar bizim ihtiyacımı karşılamaz” diyor.
O telefonlarda öğrenciler ödevini, sosyal medya platformunu tam kullanamazlar..
-Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İngiliz Financial Times gazetesine açıklamalar yapmış.
“Doğru yoldayız” demiş ve eklemiş “Güvenin geri döndüğüne dair dair güçlü kanıtlar var. Ancak sabırlı olmalıyız, halen zorlu bir süreçteyiz.” Demiş.
ABD ve batı ülkelerinde oluşan “Erdoğan’a pek güvenemeyiz” imajını nasıl törpülenir?
-Sığınmacıların çoğu parmak izi vermeyi reddediyor, parmak izi vermekten kaçıyormuş..
Neden acaba?..
‘Güven’, kelimenin tam anlamıyla birine ya da bir şeye itimat etme fikrine gönderme yapar. Sözcüğün etimolojisi güven, iman, sadakat, sırdaşlık, itibar ve inanç arasındaki sıkı bağlantıları gözler önüne sermede geç mi kalındı?
‘GÜVEN’ nin Koşulları, oluşturulamadı mı?
