Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi İş İnsanları Derneği’nin (NİLSİAD) öncülüğünde, Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi (NOSAB) desteğiyle düzenlenen “Değerler Buluşuyor Tecrübe Konuşuyor” söyleşilerinin 20’nci konuğu, Plan B Mimarlık Kurucu Ortağı Mimar Seçil Bulcan Ürküt oldu.
Mimar Seçil Bulcan Ürküt’ün tasarladığı Rollmech Ar-Ge Ofisi’nde düzenlenen ve bir özel TV kanalında yayınlanan programda Mimar Seçil Bulcan Ürküt, gazeteci Elif Çetin Sezgin’in sorularını yanıtladı.
NOSAB Müteşebbis Heyet Başkanı ve NİLSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Aras ve
NOSAB Yönetim Kurulu Başkanı Erol Gülmez selamlama mesajlarını pandemi sebebiyle video yoluyla iletti. Aras, “Şehrimizin renkli, aktif ve başarılı iş insanlarından biri Seçil Hanım. Kendisinin önerilerini, işe ve hayata bakış açısını dinlemek çok keyifli” ifadelerini kullanırken, Gülmez ise, “Biz NOSAB ve NİLSİAD olarak iş insanlarını sizlerle buluşturuyoruz. Mimar Seçil Hanım’ı yaptığı projelerden ve sivil toplum kuruluşlarındaki aktifliğinden tanıyoruz. Kendisine başarılar diliyorum” dedi.
“Her mimarın b planı olmalı”
Mimarlık mesleğini bilerek ve isteyerek seçtiğini belirten Seçil Bulcan Ürküt, “İlkokulda resim yamayı çok severdim, lisede resim yarışmalarında da başarılar kazandım. Matematik’i de çok seviyordum. Eğitim hayatımdaki öğretmenlerim ve ailem de beni doğru yönlendirdi ve matematik ile resmi birleştirdim ve üniversite tercihlerimin tümünü mimarlık yaptım. Neticesinde, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi Mimarlık Bölümü okudum. Dönüşte kardeşim Rıza Bulcan ile birlikte Plan B Mimarlık firmamızı kurduk. 25 yıldır da sektörde mimarlık ve iç mimari projelere imza atıyoruz. Başlarda konut ağırlıklı projeler yaptık ancak saha sonra turizm binaları, kamu binaları, idari binalar ve fabrikalar projelendirmelerine ağırlık verdik” şeklinde konuştu.
Her mimarın bir ‘b planı’ olmalı diyen Ürküt, “Bizim gibi ekonomi dengelerinin sık değiştiği ülkelerde projeler tasarlanırken her zaman kabul görmesi mümkün olmayabiliyor. Her zaman bir b planı olmalı. Hatta c ve d planları bile olmalı. Çünkü bütçe her şeyi çok etkiliyor. Bu bütçeyi uyum sağlamak için alternatif projeleri cepte tutmak gerekebiliyor” diye konuştu.
“Mimari açıdan iyi değiliz”
Mimarlık süreçleri ile ilgili de konuşan Ürküt, “Türkiye’de mimaride tasarım kaygısı olmadan sadece ruhsat alımına yönelik bir mimari anlayış var. Bu biraz işverenin beklentilerine göre yol alan bir tasarım süreci. Hem mimari hem iç mimari üretebildiğimiz için ben yaratıcılığımı kullanamayacağım projeleri çok almak durumunda kalmadım. Malzeme seçimleri çizmiş olduğum tüm detaylar, kontrol derken sonuna kadar projenin içerisinde yer alıyorum. İş bitince de gidip eksikleri görebilme adına orada zaman geçiriyoruz ekibimle birlikte” dedi.
Ürküt şöyle devam etti, “Mimarlık kavramsal olarak tanımı değişmese de ülkelerin teknolojisiyle, ekonomisiyle siyasi durumuyla değişir ve gelişir. Bizim ülkemizde de mimarlık çok değişikliğe uğradı. Ülkemizde inşaat lokomotif bir sektör, iyi proje örneklerimiz var ama genele vurduğumuzda mimari açıdan iyi olduğumuzu söyleyemem. Çok donanımlı, dünyada isim yapmış Türk mimarlarımız var ama maalesef çoğunluk olarak daha çok işverenin yönlendirmesiyle yol alınan bir mimari süreç var. Mesleğin ilk yıllarında seçme şansı olmayabiliyor meslektaşlarımın ama kendisini geliştirdikçe ve deneyim kazandıkça projelerde daha seçici olmalılar diye düşünüyorum.”
Mimarlıkta çok tartışılan öykünme konusuna da değinen Ürküt, “Benzemeye çalışma tüm insanların yaptığı bir davranış şekli. Bu süreçte kendinizi ve işinizi geliştiriyorsanız sorun yok ama bunu yapamayıp bu benzemeye çalışma işine sürekli devam ederseniz sorun var demektir” ifadelerini kullandı.
Mesleğin en zor tarafı projenize ikna etmek….
Mesleğimi çok sevdiğim için zorluklarını anlatmak içimden gelemse de bazı temel konularda belli başlı sıkıntılar var diyen Ürküt, “Mesela yatırımcıya bizim tarafımızdan tasarlanacak projeye ikna etme çabası çok zor ve yorucu. Bunu yapabilmek mesleğin en zor tarafı belki. Bunu yapabilmek için de kendinizi her konuda beslemek ve donatmak gerekiyor” dedi.
Bu yıl 10’uncu yılını kutlayan BALKANTÜRKSİAD’ın Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olan Ürküt derneğin önemini, “BALKANTÜRKSİAD benim için çok kıymetli bir yer. Dernekte farklı dönemlerde yönetim kurulunda yer aldım. Toplum için bir şeyler yapıyor olmak çok keyifli ve bana farklı bir donanım katıyor. Elimden geldiğince hizmetler sunmaya çalışıyorum” sözleriyle belirtti.
Hedeflerinden de bahseden Ürküt, “Oğlum İngiltere’de Mimarlık okuyor, hedefim onunla birlikte dünyada güzel projeler yapmak. Birbirimizden şu an çok şey öğreniyoruz. Bu da beni çok heyecanlandırıyor” derken, sözlerini şu nasihatlerle bitirdi, “İş hayatında, mesleğini sevmek, heyecan duymak, hedef koymak ve özverili olmak en önemli şeylerden bir tanesi. Tüm bunlar bir araya gelince başarılı olunacağını düşünüyorum.”
Program, BEV Başkanı, BTSO Yönetim Kurulu Üyesi ve Seçkin Onur A.Ş Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dr. Aytuğ Onur, BUSİAD Yönetim Kurulu Üyesi, VGE Tekstil Kurucusu ve Genel Müdürü Veda Girgin Eroğlu,
BUSADER Kurucu Başkanı, Zerrin Özgüle İnşaat YK Başkanı Zerrin Özgüle gibi isimlerin sorularıyla devam etti. Programın sonunda NOSAB ve NİLSİAD tarafından Seçil Bulcan Ürküt adına dikilen fidanın sertifikası takdim edildi.
