Home GÜNCEL BABACAN in, BURSA DEVA out..!

BABACAN in, BURSA DEVA out..!

- Guncellenme Tarihi: 28 Mayıs 2021 22:18
14 min read
BABACAN in, BURSA DEVA out..! için yorumlar kapalı
0

Demedi demeyin, bazı kadınlardan korkulur, her kadından korkulur genellemesi ise külliyen yanlıştır. Deva Partisinin Genel Başkanı Ali Babacan’ın davet üzerine basın buluşması toplantısına katılan bendeniz, neden yazıya böyle bir dalış yaptım diye merak edebilirsiniz. O yüzden önce korkulacak kadınları, sonrasında da toplantıya dair izlenimlerimizi paylaşayım sizlerle…

Bir metre aralıklarla yerleştirilen sandalyelerde hemen yanı başımda oturan ablamız önce selam verdi, kim olduğumu sordu, kendini tanıttı, şu ayaktaki bey Yüksel Baysal mı diye de sordu. Sonra gitti Yüksel Baysal ile fotoğraf da çektirdi.

Anadolu Otizm Federasyonu Başkanı imiş Canan Cihan… Bana da ben STK olarak katılıyorum dedi, laf arasında, muhtemel ki basın buluşmasında ne ararsın kuzum şeklinde bir bakış fırlattım kendisine… Neyse, ablamız bir arkadaşını daha davet etmiş olacak ki telefonla arandı, beni içeriye almıyorlar dedi. Çok geçmedi, genç, nazik, kibar bir delikanlı yanaştı, ablamızın yanına ve dedi ki “Efendim bu basın buluşması, sizi dışarı almamız gerekiyor” Aman tanrım, hemen kulak kabarttım, ama kadınız işte, kadıncağız utanmasın dedim içimden, asla dönüp de bakmadım. Baksam da utanmayacakmış meğer… Sesini hiç yükseltmedi, dedi ki “BENİ BURADAN ÇIKARIRSANIZ BASININ ÖNÜNDE ÇIKARIYORLAR DİYE BAĞIRIRIM, REZİL EDERİM SİZİ” Delikanlı ne yapsın, hanımefendi bizi zor durumda bırakıyorsunuz, bu basın buluşması falan geveliyor, ama bizimki bıçkın, ben Deva Bursa kurucu üyesiyim dedi, o da olmaz dedince, köşe yazıyorum ben de o zaman basın olarak kabul edin dedi ve tekrarladı, bağırırım bak basının önünde…! Merak işte, araştırdım nette var mı bir yazısı diye, bulamadım, üzgünüm…

Ah be ablam, ne olacak ki orada olsan, otizm zor mesele biliyorum, çok daha fazla önemsenmeli biliyorum, köşe yazarlarından destek almak da isteyebilirsin hiç karşı değilim, ama yeri orası mı? Git ziyaret et köşe yazarlarını ofislerinde, anlat derdini, hepsi dinleyecek, iki satır da olsa kalem oynatacaklardır, hepimiz insanız yahu, duyarsız mı kalacağız sandın? Ki senin orada bulunurken böyle bir talebin olduğunu düşünmüyorum, derdin başka, ama ne? Yahu insan davet edilmediği yere gider mi, hadi gittin, kalk git dendiğinde niye oturmakta ısrar edersin ve dahi tehdit edersin… Bağırsan da, orada toplantı bitene kadar otursan da önünde sonunda rezil olacak sensin işte… Ama reklamın iyisi kötüsü olmaz diyenlerdensen bilemem, ama bildiğim bir şey var ki uzun vadede iş görmez bu zihniyet…

İşte bu tip kadınlara acayip irite oluyorum, bu anekdotu da tüm hemcinslerime ders olsun diye yazıyorum.

Genel Başkan Ali Babacan Nilüfer ilçesinde bulunan (hala neden diğer il başkanlıkları gibi Fomara’da değil de Nilüfer’de, onu da anlamış değilim) il başkanlığı binasının açılışını gerçekleştirmek,  Tarihi Hanlar Bölgesi’ndeki esnafı ziyaret etmek ve Bursa basını ile buluşmak üzere gelmişti.

Basın toplantısının diğer ayrıntılarına gelince “Ali Babacan in, Bursa teşkilatı out” maalesefÇok naif, çok mütevazi, oldukça donanımlı, sorulara açık yüreklilikle cevap veren, samimiyet hissettiren bir siyasetçi Ali Babacan. Kıytırık birçok sözde gazeteci de toplantıda bulunmasına rağmen Bursalı acar – gerçek gazeteciler sorularıyla bir hayli sıkıştırdı genel başkanı, ama hiçbir soruyu atlamadan güzel güzel cevapladı. Sinirleri alınmış gibiydi adeta… Sakinliği son dönem alıştığımız hırçın, öfkeli siyasetçi profiline hiç uymuyor. Ve fakat hangi tarz doğru ben bilmiyorum.

Yıkama yağlama sorularını da mümkün olduğunca kısa ve es geçti. Bunlara hiç girmeyi düşünmüyorum, zira biz bizi biliriz.

Babacan, Deva Partisinin ağır adımlarla, acele etmeden, sağlam bir taban oluşturarak, bilimsel yaklaşımlarla ilerlediğine sıkça vurgu yaptı. Henüz 14 aylık bir parti olmalarına rağmen 973 ilçenin 600’ünde yapılandıklarının, Türkiye’nin yarınlarına dair plan, proje ve aksiyon çalışmalarıyla ilgili 2 yıllık planlamalarını yaptıklarının, gündeme özellikle de siyasi ve ekonomik durumlarla ilgili ilkeler ve değerler prizmasında bir duruş sergilediklerinin altını çizdi.

Ekonomik sorunların; temel hak ve özgürlüklerin sekteye uğraması, hukukun yok sayılması, demokrasinin ağır yara almasıyla ilintili olduğunu vurguladı. Son günlerde hangi siyasetçinin hangi mafyaya daha yakın filminin izlendiğini, 90’lı yıllarda da bu sistemin olduğunu, bugünse o günleri aratır bir tablo ile karşı karşıya olunduğunu söyledi. Ülke insanının gerçekleri bir suç örgütü liderinin yurtdışından Youtube’dan yaptığı yayınlarla öğrenmemesi gerektiğini, savcıların sinyal beklediğini, oysa yargının bağımsız olduğu ülkelerde buna gerek kalmayacağını belirtti.

İttifak konusunda sorulan suali, seçim kararı alınana kadar bu konunun gündemlerinde olmayacağı şeklinde yanıtladı. Partinin finansı konusunda ise vatandaş bağışlarıyla ve üyelik aidatlarıyla gittiklerini, siyasetin finansmanının temiz olması gerektiğini söyledi.

Daha önce de il başkanı Serkan Özgöz ve il teşkilatı hakkında birkaç kez yazmamıza rağmen cevap bulamadığımız soruları Ali Babacan’a yönelttim bu kez. “Yönetim kurulu hala tamamlanamadı, birçok istifa var ve Serkan Başkanın kürt kökenli olup yönetime girmek isteyen vatandaşlara karşı bir önyargısı var iddialarına karşı bir tutum sergileyecek misiniz?” Babacan soruma “Bugüne kadar söylemlerimizde sağ, sol, liberal gibi kavramlar kullanmadık. Her siyasi görüşten arkadaşımız var, birleştirici, buluşturucu bir yapıya ihtiyaç olduğunu gördük. Genel merkezde, il ve ilçelerde teşkilatın yüzde 50’sinin daha önce siyaset yapmamış olması şartını arıyoruz. Birbirini hiç tanımayanlar ekip olmaya çalışıyor, ilişki sorunlarının olması doğal. Siyaset dışında farklı şeyler umut edip aradığını bulamayıp gidenler de olabilir.” şeklinde cevap verdi.

Cevap hakkı doğan İl Başkanı Özgöz de şimdiye kadar 7 kişinin istifa ettiğini, bunların sebeplerinin de sağlık ve iş konusuyla ilgili olduğunu söyledi. Yönetimde Muşlu, Diyarbakırlı yurttaşlar da olduğunu belirtti. Eksikliğimiz olmuş, Semra hanıma anlatamamışız dedi. Siyasete daha önce hiç bulaşmamış insanlarla yola devam etmeyi istemelerini anlarım, saygıyla karşılarım. Ama bu günkü toplantıda gördük ki basına da hiç bulaşmamış bir kadro vardı. Kim kimdir, nedir, necidir, gazeteci midir, sözde midir, özde midir bilen tek adam yoktu içlerinde.

Ötesi Olay Gazetesi yazarı Mustafa Özdal defalarca soru sormak istemesine rağmen bir türlü söz hakkı vermeyi beceremeyen organizatörler yüzünden toplantıyı terk etti. Bursa’da basın toplantılarını en ciddiye alan, en ciddi sorularla toplantıyı zenginleştiren, giyimiyle kuşamıyla hem kendine hem toplantı sahibine saygı gösteren bu yazar arkadaşımızı da küstürdünüz ya pes..!

Şimdi genel başkanınız neden in, siz neden out, anladınız mı beyler…?

 

 

 

Load More Related Articles
Load More By Semra NEJLA TEKE
Load More In GÜNCEL
Comments are closed.

Benzer Haberler

Seçim Sürecini Damga Vuranlar ve Seçim Tahminlerim…

En güzelinden başlıyorum: 14 – 25 yaş arası gençler… Evet, gençlerin sürece en çok entegre…