CHP Yıldırım aday adayı iken dosyasının ilçeden il teşkilatına bir türlü gitmediğini belirten, çeşitli ayak oyunları yapılarak adaletsiz bir şekilde aday çıkaran CHP’den ayrılarak DSP Yıldırım’dan Belediye Başkan Adayı olan Bahattin Kuşoğlu CHP Bursa örgütü ile ilgili zehir zemberek açıklamalarda bulundu.
HEP HAKLININ YANINDA YER ALDIM, EMEĞE SAYGI DUYDUM
DSP Yıldırım adaylığını açıklayan Kuşoğlu sözlerine kendisini tanıtarak başladı. 1958 Kars Kağızman doğumlu olduğunu belirten Kuşoğlu, ” 44 yılımı Bursa’da geçirdim ve burada bir kamu kurumunda görev yapmaktayım. Görev yaptığım kurumda hep insan odaklı görev yapmaya çalıştım. Ben Cumhuriyet Halk Partili bir ailenin bireyiyim. 36 yıldır Bursa Büyükşehir Belediyesinde görev yapmaktayım. Eğitim hayatımda ilk ve orta okulu doğduğum kentte, liseyi Bursa Erkek Lisesinde tamamladım. Liseden sonra işletme okudum daha sonra ise Uluslararası İlişkiler bölümünde yüksek lisansımı tamamladım. Son olarak Adalet bölümünü tamamladım, eğer siyasete atılmasaydım Hukuk bölümüne devam edecektim. Çalışma hayatım boyunca hem mazlumun yanında yer aldım. Hep haklının yanında yer aldım, emeğe saygı duydum ” dedi.
LALE KARABIYIK “TACA DÜŞTÜ”
2009 yılında Yıldırım’da CHP’den Belediye Başkan adayı olduğunu ifade eden Kuşoğlu, o dönemde CHP tarafından çok incitildiğini ifade ederek, “İktidar partisinin en güçlü olduğu bölgelerden birinde elimi taşın altına koyan birisiyim. Partim zarar görmesin diye hep sustum. Namuslu biri çıkar da o ayak oyunları bozar diye bekledim. Aradan 10 yıl geçti ve ben yine aynı bölgede aday adayı oldum. Partinin yetkili kişileri her defasında bizi oyaladılar. 2 ay boyunca fiilen aday adaylığı yaptım. Bu süreç böyle geçti. 2019’a geldiğimizde 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerine girmek için 30.11.2018 tarihinde istifa ettim ve 2.12.2018’de de müracaatımı gerçekleştirdim. Birileri bana bu süreçte dosyamın kaybolduğunu söyledi. Her defasında ilgili ve yetkili kişiler bir sorun olmadığını belirttiler. Sokaktaki insanlara, derneklere, herkese kendimi aday adayı olarak tanıttım. Süreç uzuyordu. Nedense benim dosyam bir türlü ilçeden ile gidemiyordu. Bunu tartıştığımızda son zamanlarda İYİ Parti ile yapılan görüşmeler bahane edildi ama arkasından 13 Ocak’ta Belediye Meclis Üyesi aday adaylarının tanıtımı yapıldı. Bunu nispeten kabul ediyoruz ancak 20 Ocak’ta adaylar için temayül yoklaması yapılması söylenmişti. Bunun yanlış olduğunu söyledik ve neyse ki bu iptal edildi. Tüm bunların yanında yöneticiliği beceremeyen kişiler yüzünden aday adayları hayal kırıklıkları yaşadılar. Bu insanlardan biri de benim. Ben her şeye rağmen parti meclisinin toplantısını umutla bekledim. Çünkü ben 30 Ocak’ta genel merkeze gittim ve oradaki başkan yardımcılarıyla görüştüm. Kendimi anlattım, hiçbir aday hakkında olumsuz cümle dahi kurmadım. Tüm bunlara rağmen Özgür Erdursun Yıldırım Belediye Başkan Adaylığına seçildi. Burada Lale Karabıyık “taca düştü”. En acısı da hiyerarşik düzen bozuldu. Hiyerarşi ast üst sisteminin kurulduğu bir sistemdir. Ne yazık ki CHP’de il yok sayılmıştı. İlçenin kararı ile gittiğinde oylanmadan Ankara’ya gönderilmiştir ve Ankara’da tesis edilen bu karar bana göre sağlıklı bir karar değildir. Çünkü namuslu ve ahlaklı bir siyaset bu şekilde olmaz” şeklinde konuştu.
MOBİNGLERE MARUZ KALDIM, İTİBARSIZLAŞTIRILMAYA ÇALIŞILDIM
Biz kazanacağımız seçimi böyle ayak oyunlarıyla, seçim sonucunun artılarını eksilerini düşünmeden belki de kaybedeceğiz diyen Kuşoğlu, “Benim partimi değiştireceğimi duyan kişiler “Neden partini değiştiriyorsun” dediler. Ben halka hizmet ediyorum. Ben gerekirse hiçbir siyasi partiye bağlı kalmam. Bu süreçle mobinglere maruz kaldım, itibarsızlaştırılmaya çalışıldım. Hiçbirine kulak asmadım. Haksızlığın karşısında duruş gösterdim. Fakat ben gelinen noktada haksızlığa, adaletsizliğe uğradım. Emek sömürüsü yapıldı, zamanım çalındı. 3 ay oyalandım” dedi.
HIRSIZ DEMEZSENİZ GELİR SİZE AHLAK DERSİ VERİR
Yıldırım’da kazanılacak olan bir seçimin CHP içinde yaşanan çekişmeler sonucunda kurban edildiğini belirten Kuşoğlu sözlerine şu şekilde devam etti, “Aday belirlendiği tarihte sosyal medya hesaplarımdan durum değerlendirmesi yapacağımı ve bunu halkla paylaşacağımı bildirdim. Yoğun yorumlar aldım. Ne zamanki CHP’den ayrılacağımı bildirdim bazı dostlar eleştirdi bazı dostlar hayırlı olsun dedi. Bundan sonra da eleştiriler gelebilir, eleştirilere açığım. Ben halka hizmet için yola çıkmıştım, buna devam edeceğim. Ben ayak oyunlarıyla CHP’nin dışına atıldım. Ben burada bireysel değildim, bu parti zarar görmesin diye uğraşmıştım. CHP beceriksiz yöneticilerden arındırılmalıdır. Bu sürece DSP çatısı altında devam edeceğimi açıklıyorum. Bundan sonra sokaklarda, kahvelerde, meydanlarda vatandaşla el sıkacağım, kendimi ve partimi anlatacağım. Ben burada parti içindeki bazı arkadaşların uyanmalarını sağlamak, bir şeylerin farkına varmaları için tepki gösteriyorum. Belki sorgulamalar tez zamanda başlar ve CHP’de olması gereken etik değerler yerini bulur. Hırsıza hırsız demezseniz gelir size ahlak dersi verir. Yanlış yapana yanlış yaptığını söylemelisiniz. Gidişat bu yönde CHP’de. Bugün CHP’den ayrılanlar vatan hainleri değil, halka hizmet arayışı içinde olanlardır. Ben biat eden değilim. Ben kula kulluk etmem. Etmedim ve etmeyeceğim. Partiyi kimliksizleştirenlerden siz de üzerinize düşeni yapın demek istiyorum orada kalan arkadaşlarıma. Benim emeğim ve zamanım çalındı.”
