Home GÜNCEL “Tek amacım halka hizmet etmektir”

“Tek amacım halka hizmet etmektir”

- Guncellenme Tarihi: 24 Kasım 2018 13:19
12 min read
“Tek amacım halka hizmet etmektir” için yorumlar kapalı
0

MHP Yıldırım Belediye Başkan aday adayı Ayhan Özbek:

“Tek amacım halka hizmet etmektir”

Uzun yıllar boyunca siyasetle uğraşan MHP Yıldırım Belediye Başkan aday adayı Ayhan Özbek, Bursa Söylem Gazetesi ile tarihi gerçekleri paylaştı. Çarpıcı açıklamalarda bulunan Özbek, Saadet Partisi’nin hiç bilinmeyen yönlerini, MHP’ye geçiş ve aday adaylık sürecini anlattı.

Saadet Partisi’nde iken aday listesi ile ilgili talihsiz bir olay yaşadınız. Bizimle paylaşır mısınız?

2004 yılında Saadet Partisi’nden adayıydım. Siyasette çok iddialıydık. Bursa olarak metropollerde Türkiye birincisiydik. Özgen bey ile devam edileceği düşünülüyordu. O sırada Cüneyt Karlık da MHP’deydi. Bir anekdot paylaşmak istiyorum sizlerle. Cüneyt Karlık’a o zaman Numan Kurtulmuş geliyordu. Ben ise ilçe başkanıydım. 17 ilçe başkanından sadece ben Numan Bey’i yazdım. Bu cesaret isteyen bir hareketti. Bu sırada Cüneyt Karlık ile bir diyalogumuz oldu. Cüneyt Karlık beni destekler misin dedi. Yıldırım ya da Büyükşehir adayı olursa kendisini destekleyeceğimi söyledim. Ben de Büyükşehirden aday olacaktım böylece popülaritemiz artacaktı. Bu bir projeydi. Bu sırada Cüneyt Bey MHP ile anlaşmış. Biz bir anda ayazda kaldık. Siyasi partilerde bir gelenek vardır; aday listeyi kendi götürmez. Adayın kendi listesini götürmesi uygun olmaz çünkü değiştirme imkanı olabilir. Bizde de görevli kişi Ahmet Sünnetçioğlu idi. Daha sonra il başkanına belgenin teslim edilmediğine dair bir telefon gelmiş. Bu süreçte bomba patladı. Ak Partililer Cüneyt Karlık’tan para aldığımızı söyledi. Çok acı şeyler yaşadık. Ancak bizim bir sürü şahidimiz var. Biz bu duruma itiraz ettik. Olaya kaza süsü verdik, ilçe seçim kurulu da bunu kabul etti.

2009 yılındaki seçimlere girememenizin nedeni nedir?

Saadet partisinden adaydım. O dönemde Bursa Saadet partisinin listelerini vermekle yetkili olan kişi Saadet Partisi İl Başkanı idi. Saadet Partisi Genel Merkezi Bursa’da bir kişiyi yetkili kılmıştı. Liste hazırlamak ve vermek adayların görevi değildir. Seçime giremememin sorumlusu da aday değil yetkili kimse o kişidir. Adayın  liste vermedi seçime giremedi gibi  ithamlarda bulunmak haksızlık ve adayı zan altında bırakır. Adayın yapacak hiç bir şeyi yokken tamamen adayın sorumluluğu gibi yansıtmak yanlış olur. Türkiye Cumhuriyeti’nde hukuk devleti seçim süreci nasıl işler, listeleri kim verir, nasıl verilir bunlar kanunlarda açıkça  yazılmaktadır. YSK’nın kanunlarında aday listelerini genel merkez seçim işleri başkanının yetkili kıldığı kişi seçim kurullarına verir diye yazar. Adaylar seçim kuruluna listelerini kendileri teslim edecek diye yazmamaktadır. O dönemde ben listeleri kendim götürseydim yetki belgesi kendi adıma düzenlenmiş değildi. Seçim  kurulu almazdı listeleri bu yetki belgesinde  kimin  ismi yazıyorsa o gelsin  sizin yetkiniz bulunmamaktadır der ve listeleri almazdı.

Gerçekten tarihi şeyler yaşadık. Bu duruma kimse itiraz etmedi, tüm bunlara rağmen biz seçimlere gidiyorduk. O dönemde Yavuz Selim’de akli dengesi çok yerinde olmayan Sinan Baydilli diye bir çocuk vardı. O da aday adayı oldu. Bu çocuğu kaçırmışlar ve aklını çelmişler. Daha sonra bize itiraz geldi. O dönemde Büyük Birlik Partisi’nden Allah razı olsun, bize sahip çıktılar. Ben Saadet dosyasını kapattım ve Büyük Birlik Partisi’nden aday oldum. Bu adaylığa da bizim Saadet Partisi’nin Bursa İl Başkanı itiraz etti. Tüm bunlara rağmen rahmetli Erbakan’ın son gününe kadar yanındaydım.

Cezaevine girme sürecinizi anlatır mısınız?

Gelinen süreçte ne Saadet Partisi’nden ne de Büyük Birlik Partisi’nden seçime giremedik. Buna rağmen mücadelemizi bırakmadık. Tüm borçlar benim üzerime kaldı. Fakir bir partiydik. Benim özelim olan bir başka olayı da sizlere anlatmak istiyorum. Ben eczacıyım ve iyi bir işim vardı. Allah lütfetmiş o dönemde işlerimiz iyiydi. O zamanlar bankalardan bana çek karneleri geliyordu fakat benim çekle işim olmuyordu, nakit çalışıyordum. Çeki kardeşime vermiştim, o zaman da onun bir işletmesi vardı. Kardeşim çok kritik yaşlarda çok yanlışlar yaptı ve psikolojik sorunları vardı. Benim ona verdiğim çekleri kullanmış. Bir gün beni bankadan aradılar ve çekim olduğunu söylediler. Meğer kardeşim 360 bin YTL(o zamanın parası ile) sıralı çek kesmiş. Şu anki parayla 3,5 – 4 Trilyon. Bu durumu bilen Cüneyt Karlık o dönemde Faruk Çelik Ayhan Özbek’in borçlarını kapattı şeklinde ortalarda propaganda yaptı.  Olaydan tam 5 yıl sonra böyle dedikodular dönüyordu. Bir yandan partinin borçlarını kapatmaya çalışırken bir yandan da bu dertlerle uğraşıyordum. Bu süreçte ben 90 günlüğüne cezaevine girdim. Cezaevinde çok değişik bir olay yaşadım. İntihar etmek üzere olan birinin hayatını kurtardım. Cezaevine girmemi de hep hayırlara yormuşumdur bu sebeple.

Ak Parti’ye geçiş süreciniz nasıl oldu?

2011 yılında dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç Bursa’ya geldi. Benim o dönemde Ak Parti ile bir alakam yoktu. Bana Milletvekilliği dosyası alıp almadığımı sordu. Bana bir sinyal verdi ve bu beni motive etti. Bu süreçte Ak Parti’ye üye oldum daha sonra ise aday adayı oldum. Fakat o dönemde seçilemedim.

Bugüne gelirsek benim şu an bulunduğum konumu Saadet Partisine ihanet olarak yorumluyorlar. İhanet böyle olmaz ki. Sahtekarlığım veya partiye bir ihanetim yok. Bu partide bulunmamın ana nedeni bu belki ama benim tek amacım halka hizmet etmektir. Bu konuda kendime ve ekibime güveniyorum.

Sizden başka aday adayı var mı?

Şu anda yok ama çıksın isterim. Ben adayım diye konuşmuyorum bu da çok çirkin bir davranış olur.

Ak Parti ve MHP arasında bir ittifak olacak mı?

İstanbul ve Ankara’da olacağını düşünüyoruz.

 

 

 

 

 

Load More Related Articles
Load More By admin
Load More In GÜNCEL
Comments are closed.

Benzer Haberler

23 Nisan Çocuk Şenliği, Minik Öğrencilerin Gösterileriyle Son Buldu

Osmangazi Belediyesi tarafından 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında düze…