Home KÖŞE YAZILARI İŞ DÜNYASINDA STRESİN ÖNEMİ

İŞ DÜNYASINDA STRESİN ÖNEMİ

- Guncellenme Tarihi: 12 Şubat 2016 17:35
6 min read
İŞ DÜNYASINDA STRESİN ÖNEMİ için yorumlar kapalı
0

 

Bugün gelişen dünya düzeninde, insanoğlu doğasından uzaklaştı. Teknoloji gelişirken, makineleştik. Zamanın, maddi değerlerin arasında sıkışıp kaldık. Durum böyle olunca da, enerji dengemizi yitirdik.

Enerjimizi topraklayamayınca fiziksel rahatsızlıklar arttı. Hastalıkların kaynağında; duygusal, zihinsel ve enerjisel sorunlar artmaya başladı. Modern tıp hastalıklara çare bulamayınca da hastalığın sorunu psikolojik dendi.

Oysa sadece psikoloji değil enerjimiz de bloke oldu. Aslında hepsi birbirini tetikliyor. Yani düşünce duyguları, duygular hormonları etkilerken, korku, kaygı stres gibi olumsuz duygular hücreleri tıkamaya başladı.

Stres hepimizi etkilerken, iş dünyasında da performansı düşürüyor. Bugün iş kazalarının nedeni sadece fiziksel değil psikolojinin de etkilediğini düşünüyorum. İş yaparken;  aklımız işte değil de,  geçmişte veya gelecekte ise dikkatli olmamız mümkün değil.

Durum böyle olunca da, işteki performans düşerken, iş kazaları da artmaya devam eder.

Bu nedenle önce insana yatırım yapmak gerekiyor. İşi makineler yapsa bile onu yöneten de insan. İnsanın zihni, ruh sağlığı ve enerjisi dengeli ise, hem mutludur hem başarılı hem de verimlidir.

Dolayısıyla günümüzde en büyük sıkıntı olan stresi engellemenin yollarını yaymak gerekiyor.

Son yıllarda gelişen tekniklerle stresin en derinden çözümü mümkün olmaya başladı.

EFT (duygusal özgürleşme), NLP, Kuantum ve nefes teknikleri ile hem zihinsel, hem enerjisel, hem duygusal rahatlama ve şifalanmak doğal olmayan dünyamızda, ilaçsız şifa kaynakları olarak kabul görmeye başladı.

Günlük koşuşturmalar, telaşlar, kızgınlık, öfke ve korkular her an duygusal bedenimizi kirletir.

Günümüz insanı modern yaşamın içinde makineleşmiş gibi yaşıyor. Elektron fazlalığımızı vücudumuzdan atamayınca da enerji bedenimiz tıkanıyor.

Duygularımızı ve enerjimizi topraklamayınca da dengemiz bozuluyor. Akmayan duygular hücresel kirlilik yaratıyor. Duygu bardağımız dolunca da bir damla streste patlıyoruz.

O zaman çözüm ne?

İlk adım farkındalığımızı artırmaktır. Beni rahatsız eden duygular nelerdir? Neden korkuyorum, niye kime kızıyorum, neye dayanamıyorum? Suçluluk duygusu, pişmanlık, yaşıyor muyum?

İkinci adım zihinsel arınmadır.

Düşünce zihinsel bir olay ve bedende hormonları tetikleyerek duyguları etkiliyor. Duygular da davranışlarımızı etkiliyor.

Zihindeki yanlış programları değiştirip, virüsleri temizleyip yeniden programlama yapılabilir.

Zihnini programla, düşünceni değiştir duygu durumun değişsin. Duygu durumunu pozitife çevir, enerji bedenin rahatlasın. Ruhunu arındır, dünyan değişsin.

Üçüncü adım enerjiyi topraklamayı öğrenmektir. Bunun için birçok teknik olmakla birlikte kişi kendi kendine da olumsuz enerjilerden kurtulabilir. Negatif enerjilerden arınabilir.

Geçinmeye gönlün varsa yol çok. Güzel haber şu ki; artık ilaçsız hastalıklara şifa, dertlere derman olan teknikler çoğalıyor. Yeter ki dertlerin altında ezileceğine çözüme odaklan.

 

 

 

Load More Related Articles
  • İnanmak, Başarmak ve Özgüven

    İnsan olarak hepimizin hayat başarısı kendine olan güveni, başarıya olan inancı ile doğru …
  • AN’DA YAŞAMAK NEYDİ?

    Hikayeleri severim. Bazen onlarca sayfa ile anlatmak istediğini, tek sayfalık bir hikaye d…
  • GÖKTEN MUTLULUK YAĞSA…

    – Gökten taş yağsa beni bulur, mutluluk yağsa es geçer gider başkasını bulur. Ben za…
Load More By Semra KOZANLI
Load More In KÖŞE YAZILARI
Comments are closed.

Benzer Haberler

İnanmak, Başarmak ve Özgüven

İnsan olarak hepimizin hayat başarısı kendine olan güveni, başarıya olan inancı ile doğru …