Bursa’da binlerce vatandaşın ev hayalini kâbusa çeviren Atış Yapı mağduriyeti giderek büyüyor. Konkordato ilan eden şirketin ev sahibi olma umuduyla yıllar önce ödeme yapan yüzlerce kişi, bir araya geldi. Grup adına açıklama yapan Göker, “Bursa’nın göbeğinde bir cenaze var; artık kaldırılmalı” dedi.
Bursa’da binlerce vatandaşın ev hayalini kâbusa çeviren Atış Yapı mağduriyeti giderek büyüyor. Konkordato ilan eden şirketin projelerinde ev sahibi olma umuduyla yıllar önce ödeme yapan yüzlerce kişi, yaşadıkları belirsizliği protesto etmek için Babylon 1 ve 2 proje alanında bir araya geldi. Toplantıya katılan mağdurlar, “Artık sesimizi duyun” diyerek yetkililere çağrıda bulundu. Grup adına açıklama yapan Saliha Göker, yaşananların sadece bir ekonomik kriz değil, “toplumsal bir travma” olduğunu vurguladı.
Atış Yapı Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin 16 Haziran 2025 tarihinde konkordato ilan etmesi, Bursa’da ve Türkiye genelinde binlerce kişiyi derinden etkiledi. Göker, “Yılların birikimiyle, alın teriyle, dişinden tırnağından artırarak ev sahibi olma hayali kuran yaklaşık 3.500 hak sahibi ve yüzlerce tedarikçi, bu belirsizlik içinde büyük bir buhran yaşıyor” dedi. Şirketin yürüttüğü Smart 1, 2, 3, 4, 5 ile Babylon 1, 2, 3 ve Carrefour adlı toplam 9 projenin teslim edilmediğini belirten Göker, “Sözleşme yükümlülükleri yerine getirilmedi, projeler yarım kaldı, vatandaşların güveni sarsıldı” ifadelerini kullandı.
Göker, projelerdeki usulsüzlük iddialarını da sıralayarak. “Bazı projelerin ruhsatları iptal edildi ya da hiç alınmadı. Bazı arsalar konkordato ilanından hemen önce üçüncü şahıslara devredildi. Bazı projeler, arsası şirkete ait olmamasına rağmen maket üzerinden satıldı” dedi. Özellikle Babylon 3 projesine ait arsanın konkordatodan yalnızca 15 gün önce Bursa’da tanınmış bir tekstil firmasına devredildiğini söyleyen Göker, Smart 4-5 projelerinde de arsaların belediye mülkiyetinde olmasına rağmen maketten satışların sürdüğünü belirtti.
Göker, yaşanan sürecin yalnızca parasal değil, psikolojik bir çöküntüye de neden olduğunu vurgulayarak, “Yaklaşık 3.500 hak sahibiyle birlikte taşeronlar, tedarikçiler ve aile fertleri dâhil 50 bine yakın insan bu belirsizlikten etkilenmiş durumda. Bursa’nın dört bir yanında yüzlerce aile, kirada, borç içinde, umutsuzlukla bekliyor” diye konuştu. Göker sözlerine şöyle devam etti “Bursa’nın göbeğinde bir cenaze var; bu cenazenin artık kaldırılması gerekiyor. Aksi halde, güzel Bursa’mızın insanları umutlarıyla ve emekleriyle birlikte bir enkazın altında kalacak.”
Mağdurlar, devlet kurumlarına ve yerel yönetimlere acil çağrıda bulunan Göker, “Bugün devletimizin adaletine ve kurumlarımızın vicdanına sığınıyoruz” diyerek T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, T.C. Adalet Bakanlığı , Hazine ve Maliye Bakanlığı, Bursa Büyükşehir Belediyesi ve ilgili ilçe belediyeleri, TBMM Başkanlığı ve Bursa milletvekillerinin konuyu ivedilikle ele almasını talep etti.
Saliha Göker, açıklamasını mağdurların ortak taleplerini dile getirerek, “Bizler adalet istiyoruz. Hakkımız olan evlerimizi istiyoruz. Hiç kimsenin mağduriyetimiz üzerinden servet biriktirmesine izin vermeyeceğiz. Bu süreçte kararlılıkla, hukukun üstünlüğüne inanarak hakkımızı aramaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
