Geçen gün bir fırına gittim. Eskiden hep aynı partiye oy veren fırıncı şunları söyledi:
“Bu masraflara dayanamıyoruz. Ne olursa olsun, bir daha bu partiye oy vermeyeceğim.
Kendileri ’fakir’ olarak geldiler, Ama fakiri göremez durumdalar…” Dedi.
Hepimizin takip ettiği; elbette dünya genelinde, gittikçe krize dönüşme işaretleri veren bir gıda
sorunu var. Fakat bu sorunun kaynağını Ukrayna buğdayının ihraç edilememesine
indirgemek, tipik bir Batı kurnazlığı…
Batı yaptırımları nedeniyle ihraç edilemeyen Rusya buğdayının “gıda krizine” etkisi, ihraç
edilemeyen Ukrayna buğdayının etkisinden daha fazla.
Çünkü ‘ENFLASYONDA 27 YIL GERİLEDİK’ ve artık alamaz duruma düştük.
Tarımın en önemli kalemi motorin fiyatıdır.
Geçen yıl haziranda motorinin litresi 7 TL idi, şu anda 28 TL.
Yani tam dört kat arttı.
Benzer oranlar azalarak benzin, doğalgaz ve elektrikte de var.
8 Haziran 2021 günü dolar 8.62 TL’ydi, dün, yani 8 Haziran 2022’de 17,10 TL’yi geçti.
Bu oranlar içtiğimiz sudan, yediğimiz ekmeğe kadar her şeye yansıyor.
Bu tablo “dış güçler” için de geçerli mi?
Tamam, enerji fiyatları arttı ama dünya bizim kadar zam gördü mü?
Elbette hayır.
TÜİK enflasyonu yıllık yüzde 73.5 olarak açıklandı.
Oysa bağımsız ENAG’ın açıkladığı enflasyon yüzde 160.76.
TÜİK’i bile baz alsak, durum vahim.
Zira savaşın yaşandığı Ukrayna’da enflasyon yüzde 20, Rusya’da yüzde 18…
Ve bu “düzeltilmiş” enflasyona rağmen Türkiye tüketici enflasyonunda 1998’e, üretici
enflasyonunda 1995 yılına geriledi.
Pekala, ‘DAR GELİRLİ’ ne yapacak?
Son zamanlarda; zengin daha çok zenginleşti.
Yoksul ‘DAR GELİRLİ’ alamaz duruma düştü.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’ nin şu sözleri kadar tabloyu iyi anlatamadım:
“Bu sistemden dar gelirliler hariç üretici firmalar, ihracatçılar kâr ediyorlar.”
Çoğunuz bildiği, “dar gelirliler” geçen on yıllarda olduğu gibi dar bir grup değil artık.
Orta gelir grubu da dar gelirli.
Türkiye’nin en zengin yüzde 10’u, gelirin yüzde 55’ini alırken, en yoksul yüzde 50’si ise gelirin
sadece yüzde 12’sini alabiliyor.
Hızla daha da yoksullaşıyoruz ve hızla orta gelir grubu da dar gelirli oluyor.
Birleşmiş Milletler Raporu’na göre, Türkiye’de 14.8 milyon kişi yeteri kadar
beslenememektedir.15 milyon insan, ‘DAR GELİRLİ’.
‘Umut’ fakirin ekmeği ise; fakirin gönül eğlencesi de yarınlarda gerçekleşeceğini umduğu
hayalleridir.
Yoksul kimse, yakında bolluğa, rahata kavuşma umudu içinde yaşar.
Her zaman güzel günlerin geleceğine rahat bir yaşam süreceğine inanır.
Fakir olan kimseler kısa süre sonra durumlarının düzeleceğini umut ederler!..
Halk artık evine kuru ekmek götüremez hale gelmiştir. Belediyelerin Halk Ekmek Büfesi
önündeki kuyruklar bunun en somut örneğidir.
-
Başkan Bozbey, Muhtar Toplantılarına İnegöl’den Başladı
Vatandaşların devletle ilk temas noktası olan muhtarların görüşlerine büyük önem veren ve … -
Osmangazi’den Dolu Dolu 19 Mayıs Kutlaması
Osmangazi Belediyesi tarafından 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nın en gü… -
Mahalle Kadın Derneklerinden Başkan Şadi Özdemir’e Ziyaret
Nilüfer’deki mahalle kadın derneklerinin başkan ve üyelerini konuk eden Nilüfer Belediye B…
-
İsraf Yoksa! Tasarrufa Gerek Var Mı?
Ülkemiz, ekonomik açıdan çok sıkıntılı bir dönemden geçiyor… Bu sıkıntı, kolay kolay geçec… -
Kayırmacı Belediyeler!
Kayırmacılık (nepotizm): Belediyede hısım akraba; eşi, yeğeni, damadı, enişteyi devlet ya … -
‘Mış – Miş’ Gibi Davranmak!
Bir insanın düşünce ve davranış biçiminde bunlar varsa: “Saygılıymış gibi, efendiymiş gibi…
-
Başkan Bozbey, Muhtar Toplantılarına İnegöl’den Başladı
Vatandaşların devletle ilk temas noktası olan muhtarların görüşlerine büyük önem veren ve … -
Osmangazi’den Dolu Dolu 19 Mayıs Kutlaması
Osmangazi Belediyesi tarafından 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nın en gü… -
Mahalle Kadın Derneklerinden Başkan Şadi Özdemir’e Ziyaret
Nilüfer’deki mahalle kadın derneklerinin başkan ve üyelerini konuk eden Nilüfer Belediye B…
Benzer Haberler
İsraf Yoksa! Tasarrufa Gerek Var Mı?
Ülkemiz, ekonomik açıdan çok sıkıntılı bir dönemden geçiyor… Bu sıkıntı, kolay kolay geçec…