
Toplu bir gaflet, delalet, aymazlık, ruhsuzluk, kendini beğenmişlik veya teslimiyetçilik içinde olanlara!
Bu dünyadan bir Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek geçti…
Bir ölüm herkese nasıl bu denli dokunur, nasıl bu kadar can yakar, iliklerimize kadar acıyı hissettirir tarif edilemez!…
Toplum, kimi sevdiğini, neye değer verdiğini, hangi siyaseti benimsediğini çok net bir şekilde gösterdi. Hep birlikte, ülkece yaşadık.
Kalabalık sadece bir kalabalık değildi.
Hem iktidara, hem muhalefete, hem de siyasetin geleceğine pek çok ders verdi.
Öyle çok dersler var ki:
♥ Halk; ne yaparlarsa yapsınlar iradesine ve kendi düşüncesine sahip çıktı. Millet sevdiğine, seçtiğine nasıl sahip çıktığını, çıkabileceğini gösterdi.
♥ Toplum samimi, içten ve tarafsız uygulayanları özlemiş. İçten konuşan, gerçekten dinleyen… Ferdi Zeyrek’in “gösterişsiz” hali, siyasette samimiyetin en güçlü bağ olduğunu yeniden hatırlattı hepimize. Oyla değil, güvenle kurulan ilişkinin kıymetini gösterdi. Sandıkta kazanmak kadar sokakta sevilmek de önemliymiş.
♥ Doğru adayla her şey çok güzel oluyormuş. Ferdi Zeyrek hem teknik olarak donanımlıydı hem de halkla bağ kuruyordu. Ne kibirliydi ne yapay. Görev süresi uzun değildi ama gönüllere girmesi için süreye değil, sahiciliğe ihtiyaç vardı. Manisa gibi CHP’nin yüzde 6 bile oy alamadığı bir kentte, doğru aday oy oranını yüzde 60’a çıkarttı. Yanlış adayla en kazanılacak seçimler kaybedilirken, doğru adayla imkansızın başarılabildiğini gösterdi.
♥ İdeoloji değil, karakter ortaya kodu. Kimse o gün “CHP’li bir başkan” için ağlamadı. Ferdi Zeyrek için ağladı. Toplum artık sadece kimlikten değil, karakterden yana bağ kuruyor. Sevgi partiden geçmiyor, insanlıktan geçiyor. O an cenazede olanlar bir partinin arkasında değil, bir insanın ardından yürüdüler.
♥ Birleşmeye ne çok ihtiyacımız varmış. Son yılların en gergin, en kutuplaşmış dönemlerinden birinden geçiyoruz. Siyasi tartışmaları iliklerimize kadar hissettiğimiz ekonomik kriz… Herkes burnundan soluyor. Bu cenaze “bir” olmaya ne kadar ihtiyacımız olduğunu gösterdi bize bir kez daha. Cenazeye gelenler, o meydanı dolduranlar aynı partiden değildi. Aynı mahalleden, aynı kimlikten de değildi. Ama aynı kalabalıkta, aynı duyguda buluştular. Demek ki hala mümkünmüş: Birleşmek, bir arada hissetmek, ortak bir iyilikte buluşmak… Yeter ki birleştiren bir zemin, bir dil, ya da bir insan olsun.
♥ Bize gösteriş değil, görevini yapan lider olan Ferdi Zeyrek’in ardında dev bir PR kampanyası, sosyal medya şovları yoktu. Görevini yaparak sevildi. Miting meydanlarını değil, halkın kalbini doldurdu.
♥ Siyasette her gün “görünürlük” değil, “güvenilirlik” karşılık buldu. Çünkü; O Başkan sosyal medyada değil, sokakta görünürdü. “İşini yapan başkan” olarak oy vermeyenlerin bile takdirini kazandı. Zeyrek’in kaybı gerçek bir acıydı; o yüzden cenazedeki o hıncahınç kalabalık da gerçekti.
Toplum artık; “yıllanmış kahramanlar”, “parlatılmış yüzler”, değil…
Genç siyaset kuşağına güven ve ‘ sevgi ve merhamet’ olduğunu sergiledi.