
Mudanya, 1321 yılında Orhangazi tarafından fethedilerek Osmanlı topraklarına katıldı.
1926 yılında Bursa’ya bağlı bir ilçe merkezi olmuş.
Birçok işgallere sahne olan Apameia kentinin ismi Montania olarak değişmiş, en son olarak Mudanya ismini almıştır.
Mudanya, Mondros Mütarekesi’nden sonra, önce İngiliz istilasına uğramıştır. Fakat Jandarma Onbaşısı Şükrü Çavuş’un İngiliz Deniz Piyadesi’nin çıkartma yaptığı iskelede İngiliz Ordusundan bir binbaşı ile bir eri öldürmesi üzerine bu işgal bir gün bile sürmemiştir.
25 Haziran 1920’de gerçekleşen bu olaydan 11 gün sonra İngiliz ordusunun yerini Yunanlar almıştır. Düşman işgali altında 2 yıldan uzun süre kalan Mudanya, 12 Eylül 1922 günü Yunan işgalinden kurtulmuştur.
Türk Kurtuluş Savaşı’nı sona erdiren anlaşma 3-11 Ekim 1922 tarihleri arasında yapılan konferans sonucunda Mudanya’da imzalanmış ve Mudanya Mütarekesi adını almıştır.
Ülkemizde bu kadar ön planda olan tarihi ilçelerimizden Mudanya…
Neden ‘GENÇLER’ azınlıkta?
Törene katıldım.
Tecrübeli Gençleri gördüm. Bazı STK başkanları da çok tecrübeli?
Ama dinamik Gençler; umutsuzdu, küsmüştü, korkutulmuştu ve yoklardı.
Oysa Mustafa Kemal Atatürk, bu bayramı onlara armağan etmişti.
19 Mayıs, tarih itibariyle bakıldığında bizim ilk ulusal bayramımızdır.
Mustafa Kemal Atatürk, “Benim bütün umudum gençliktedir” demişti. Son yıllarda bazı politikacılar, bazı tarikat aydınları, bazı pozisyon aydınları, bazı kötü niyetliler, kirli pasaklı bir propagandanın üzerine abandılar. 19 Mayıs’ı yurttaşların ve özellikle gençlerin kalbinden, zihninden, beyninden nasıl sileriz diye kötülük düşündüler, kötülük ürettiler.
Çeyrek asır önce; caddeler, meydanlar, statlar dolar, gösteriler yapılır, hep birlikte marşlar söylenirdi. Örneğin bütün il ve ilçelerimizde gençler tarafından 19 Mayıs spor gösterileri yapılır, geçit törenleri düzenlenirdi.
Önce geçit törenlerini yasakladılar.
“Kız öğrenciler törenlere şortla katılıp bacaklarını gösteriyor ve günaha giriyordu!”
İkinci aşama biraz sonra geldi.
Askerlerin geçişi yasaklandı.
İktidarının en büyük amaçlarından biri ulusal bayramlarımızın coşkusunu mümkün olduğunca yok etmek mi?