Bir yıla daha “Merhaba” dediğimiz şu günlerde:
Gönül; sağlık, huzur, mutluluk ve para ister…
-Sağlıklı beslenmeyi ister…
Zaten zar zor artırdığımız 3-5 kuruşla, içinde at eti mi eşek eti mi, Avrupa kapısından dönen incirler gibi, pestisitler mi var diye kafa yormadan çarşı pazardan rahatça alışveriş yapabilmek gerek…
Hastalandığında randevu bulabileceğin özel hastanelere gidebilmek adına yüz binler ile ifade edilen özel bir sağlık sigortasına sahip olabilmeyi ister.
-Huzuru ve mutluluğu yaşamak için tatil ve dinlenme ister.
Ama, tatil için fazladan para gerek.
“Dinlenme” yani tatile çıkabilmek de son birkaç yılda lükse dönmüş durumda. Şanslı azınlıktan olmak, “Çeşme’de, Bodrum’da oteller doldu taştı” haberlerinin öznesi olabilmek…
Veya yurtdışına gidebilmek için yurtdışı çıkış harç pulu 710 lira oldu. 3 yıldan uzun süreli pasaportların harcı 11 bin 274. Schengen vizesi başvurusu 3300 TL, en kısa süreli İngiltere vizesi 5 bin 370 lira, ABD vizesi 6 bin 536 lira. Üstelik paran varsa da tatil garanti değil. Dilekler vizenin randevusunu alabilmeye kadar düşmüş durumda.
-Para ister…
Ama bu millet büyük ikramiye ve şans oyunlarından umudu kesmişken;
Maslow’un İhtiyaçlar teorisini hatırlatalım:
-Fizyolojik İhtiyaçlar…
-Güvenlik İhtiyaçları…
-Sevgi ve Ait Olma İhtiyaçları…
-Saygı İhtiyaçları…
-Kendini Gerçekleştirme İhtiyaçları…
-Estetik ihtiyaçlar…
-Bilişsel ihtiyaçlar…
-Üstünlük ihtiyacı olduğunu söyler.
Tüm bu ihtiyaçların hangisine sahipsiniz?
Ülkenin en önemli ihtiyacı da barınmadır. Mevcut şartlarda ev almak imkansız. Hayalini bile kuramıyor insan. Yeni araştırmalara göre Türkiye’de ev almak için 52,5 yıl çalışıp yemeyip içmeyip tam 631 maaş biriktirmek gerekiyor. Bu yüzden bu sene ev almak listede yok. İnsaflı bir ev sahibi bulup “makul” bir rakama ev kiralayabilmeyi dilek olarak bırakıyorum buraya.
Gönül otomobil almayı da ister.
Piyasadaki en ucuz otomobilin sıfırı 900 bin lira. Birkaç sene öncesine kadar orta sınıf bir hayat yaşayan biri artık sadece ikinci el otomobil hayali kurabiliyor. Orada da hesap kitap işleri iyice karıştı. Yeni olunca haliyle ikinci el de olsa fiyatlar zıplıyor. Banka, 5-10 yaşın üzerindeki araçlara kredi vermiyor. Kredi kartına geçen hafta BDDK ona da el attı. Taksit sayılarını azalttı. Yani yılı eski olsun ama ucuz olsun devri de kapandı.
Hesaplar gibi bizim hayaller de şaştı.
Ayın sonunu getirebilmek için birden fazla iş yapmak zorunda kalmamak.
TÜİK, son altı aylık enflasyon oranı yüzde 15,75 olarak belirledi. Ocak ayında memur ve emeklilere yapılacak zam oranı ise toplamda yüzde 11,54 olarak duyurdu.
Gönül; emekli olduktan sonra geçim derdi yüzünden çalışmak mecburiyetinde kalmayacağımız bir hayatı ister…
“İtibar kazanmak yıllar sürer, kaybetmek ise beş dakikada oluşur.”
