Yirmi iki yıldır, 9 Defa Milli Eğitim Bakanı değişti.
Hepsi de; “ Bir şey olmasa da bir şey yaptı.”
Sonuncu Bakan; baştan( kim olduğunu, nereden geldiğini) yazmıştım.
Cemaatlere yakın ve onlara STK (sivil toplum örgütü) diyebilen bir kişiliği var.
Cemaatlerin isteği üzere, resmi olarak yazılı 67 BİN itiraz olsa da;
KABUL EDİLDİ!
Yeni müfredatta neler YOK?
*Matematik azaltıldı.(İntegral yok.)
* Atatürk değerleri, azaltıldı.
*1930 Yılında Türkiye’de Satranç’, Milli Eğitimde ders olarak oynanmaya ve okutulmaya başlatıldı. Ama Tarikatçı Cübbeli Ahmet’in, “Satranç oynayan lanetlenmiştir. Oynayana bakan da domuz eti yemiştir” hastalıklı bakışı, MEB’in son kararıyla eğitim sistemine sirayet etti. Seçmeli dersler; Satranç, Bilgi Kuramı, Zeka Oyunları, okullardan tamamen kaldırıldı.
*Liselerde her alana ders seçimi getirildi. Bu seçimlerde ağırlık, din dersi, Ahlak bilgisi, Kuranı Kerim gibi dersler getirildi.
Bilim ve Teknoloji dersleri azaltıldı.
Ne OLDU?
Bizler için kader haline geldi…
-Ahlaki değerler geldi.
– Müfredata ‘Ahlak ve Yurttaşlık’ gibi 13 ders ekledi.
– Adab-ı Muaşeret dersi, ilk kez müfredata girdi.(Adab-ı Muaşeret ders kitabı referans alınırsa okullarda görgü kuralları; Kuran-ı Kerim, vahiy ve sünnet gibi dersler öğretilecek.)
Derste artık, “Eve sağ ayakla, besmeleyle gir. Suyu iki üç solukta iç. Yemeği sağ elle ye. Zile 3 kez basma” da anlatılacak…
-Öğretmen alımında 45 dakikalık (liyakatli veya liyakatsiz) sözlü mülakat sınavı getirildi.
-MEB, müfredat hamlesiyle her okulda din öğretmeni ihtiyacını 2 kat artırıp, en az 100 bin Din Kültürü ve İHL meslek öğretmeni açığı oluşturdu…
SONRASINA BAKALIM:
Bu tipler ya bir cemaat lideri, ya bir diyanet görevlisi ya bir öğretim üyesi(!) ya bir siyasetçi ya da kerameti kendinden menkul “Özel Tarihçi” kılığında çıkıyor meydalara!
Mesela, yakın geçmişte Oda TV’ de “Hz. Nuh oğluyla cep telefonuyla haberleşmişti” diyen, “Google’ı Abdülhamit Han bulmuştu” iddiasında bulunan öğretim üyeleri türemiş, gerekli yanıtı alıp buharlaşıvermişlerdi!
Bir seferinde de bir başka öğretim üyesi peydahlanmıştı; O kadar çok yalanı bir TV programına sığdırmayı başarmıştı ki, hayran olmamak elde değil vallahi!
Üstelik uzmanlık alanı İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Eğitimi olan bu muhterem, derin(!) tarih bilgisini konuşturarak, neler ileri sürmüştü neler…
Örneğin, Çanakkale ve Bursa’da camilerin genelev ve ahır olarak kullanıldığını ileri sürüyordu!
Ancak “Hangi cami ahır ve genelev yapılmış?” diye sorulunca çıtı çıkmıyor…
Bunlar da utanma arlanma hiç yok, daha da çok olacak!..
Yeni müfredatla yetersiz olacak, geleceğin mimarı olacak, üniversiteli çocuklara acırım!..
