-Avrupa Birliğine giriyoruz..
-Piyasalar düzeldi…
-Muhalefet kendi hesaplarına düştü..
-Benzin, “Dünyanın En Ucuzu Bizde!..”
-Dünyanın en ucuz tatili bizde..
-“Enflasyonun belini kırdık.”
Tepemize inen vergilerden memnun musun?
Hâlâ “Dünya bizi kıskanıyor” “Türkiye Yüzyılı’nı başlattık” gibi abartılı sözlere inanıyor musun?
İngiliz turist, Antalya ve Muğla’nın gözde turizm beldeleri Bodrum, Marmaris, Fethiye’yi tercih ediyor.
İngiliz Telegraph gazetesi, “Akdeniz’in en ucuz tatil merkezi daha da ucuzladı” başlıklı haberinde TL’nin değer kaybıyla adeta dalga geçtiğini biliyor musunuz?
Bu hafta itibarıyla 1 sterlinin 33 TL olduğunu hatırlatan gazete:
“Türkiye’de güneş, deniz ve kum var. Ve para biriminin hızlı düşüşü sayesinde para hiç dert değil” ifadelerini kullanan gazete, bu yaz Türkiye’ye gidecek İngiliz tatilcilerin sterlinin TL karşısında rekor oranda değer kazanmasıyla rahat edeceğini yazdı.
Yine İngiliz gazetesi Daily Mail gazetesi, turistler için en ucuz tatil yerinin Türkiye olduğunu yazdı. Türkiye’deki tatil merkezlerinde üç öğün yemeğin sadece 55 sterlin (1900 TL) olduğu belirtilen haberde, yeni bir araştırmaya göre Türkiye’nin en ucuz tatil yerleri listesinde 1. sırada yer alan Bulgaristan’ı geride bıraktığı ifade edildi.
Millet zam ile zulüm arasında gelip giderken;
Seçim öncesi bol keseden harcanan paralar da bugün bütçeleri çok sarstı.
Batı dünyasında güven kaybetmiş bir ülkenin üst düzey yetkililerinin Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan gezisine çıkıp para bulmaya çalışması üzücü ve incitici bir durum değil mi?
Sadece aspirin tedavisi gibi, baş ağrısını dindiren Arap ülkelerinden borç para almak kurtarmaz Türkiye’yi…
”Biz oy vermedik!” dediler..
Ama hamaset ve popülizmle seçimi kazanan yüzde 52‘nin hâlâ zafer coşkusu içinde olduğunu sanmıyorum. Çünkü ekonomik yangının alevleri onları da sardı.
“Belediye Seçimleri” var. Vatandaşın önümüzdeki 5 yıl içinde iktidardan hesap sorabileceği tek gün, o gün!
Muhalefet, ‘KOLTUK’ sevdasında gündemi meşgul etmeye devam etmezse;
İsrafı önlemek, (giderlerimizi kısmak) yerine daha büyük gider kalemleri yaratan iktidarın kapanışı “Nefes Alma Vergisi” ile yapacağını düşünüyorum!
