Memleket Partisi Bursa İl Başkanı Hasan Yıldırım, Bartın’ın Amasra ilçesindeki TTK Amasra Müessese Müdürlüğü’ne ait ocakta yaşanan faciaya ilişkin basın açıklaması yaptı. Yıldırım, ‘Yapılan ilk açıklamada patlamaya trafo bahane edilse de, sonrasında grizu patlaması olduğu kabul edilmiştir.’ dedi.
Olay yerine giden uzmanların henüz sağlıklı bilgilere ulaşamadıklarını ifade eden Hasan Yıldırım, ‘Bu tür kazaları önlemek için gereken yasal düzenlemelerin bir an önce hazırlanıp uygulamaya geçirilmesi gerekmektedir. Memleket Partisi, uzmanların raporları doğrultusunda yapılacak olan yasal düzenleme çalışmalara destek vermeye hazırdır.’ diye konuştu.
Yıldırım açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
‘Türkiye Taşkömürü Kurumuna ait Amasra Taşkömürü İşletme Müessesesinde 14 Ekim 2022’de 16.00-24.00 vardiyasında saat 18.15 sıralarında meydana gelen grizu patlamasında resmi açıklamalara göre 41 maden emekçisi hayatını kaybederken 5’i ağır 11 kişi yaralanmıştır. Hayatını kaybedenlere rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabırlar, yaralılara acil şifalar dileriz.
Edinilen bilgilere göre işletme de 500 yeraltı işçisi 80 yerüstü işçisi ve 142 memur olmak üzere 722 çalışan bulunmaktadır. 16.00-24.00 vardiyasında 82 kişi çalışmaktadır. Meydana gelen patlamadan üretim ve hazırlık bölümleri etkilenmiştir. Yapılan ilk açıklamada patlamaya trafo bahane edilse de, sonrasında grizu patlaması olduğu kabul edilmiştir. Ölümlerin nedeni patlamada oluşan yüksek ısı sonucu yanık ve yayılan karbonmonoksit zehirlenmesi olduğu iddia ediliyor. Olay yerine giden uzmanlar henüz sağlıklı bilgilere ulaşabilmiş değiller. Metan sensörünün kritik seviyede uyarı verip vermediği, verdiyse ne çeşit önlemler alındığı, uyarı vermediyse nedenleri henüz incelenebilmiş değildir. Ailelere işletme den sağlıklı bilgi verilemediği söyleniyor.
Madencilik barındırdığı tehlikeler nedeniyle bilgi, deneyim, uzmanlık ve sürekli denetim gerektiren en tehlikeli iş koludur. Maden kazaları; teknik, sosyal, ekonomik, eğitim, planlama ve denetim sorunları gibi pek çok nedene bağlı olarak yaşanabilmektedir. Siyasetin bürokrasiye müdahalesi sonucu liyakatsiz atamalar ve mühendislerin yetki ve sorumluluklarının yeterli ve doğru belirlenmemiş olması; sayısız soruna neden olmuş ve ne yazık ki bu facia meydana gelmiştir.
Madencilik bilim ve teknolojisi grizu patlamalarını önleyecek bilgi birikimine ve deneyimine sahiptir. Bu nedenle bu tip kazalar önlenebilir niteliktedir.
Türkiye maden kazalarında dünya genelinde ilk sıralarda yer almaktadır. 1941 den beri 3000 den fazla insan maden kazalarında ölmüş 100 000 den fazla insan da yaralanmıştır. Sadece 2021 yılında Türkiye’de madencilik sektöründe 17000 iş kazası olmuş, 75 kişi yaşamını yitirmiştir.
Bilimin gereğini uygulamak yerine yaşanan kazaları kader ve fıtrat olarak değerlendirmek, bu kazaların gelecekte de yaşanabileceği anlamına gelir.
İnsan hayatı bu kadar ucuz olmaz, olamaz, olmamalıdır! Mevcut iktidar bu kazalar olmadan önce işletmelerde sıkı denetimlerin yapılmasını sağlamalıdır. Kazalar olduktan sonra cenazelere, daha önceki kazalardan daha kısa sürede ulaşılmış olması, bir başarı değildir kabul edilemez. Bu açıklama orada yaşamını yitiren çalışanın ailesi için bir şey ifade etmez, kayıplarını geri getirmez. Ateş düştüğü yeri yakar.
Bu tür kazaları önlemek için gereken yasal düzenlemelerin bir an önce hazırlanıp uygulamaya geçirilmesi gerekmektedir.
Memleket Partisi uzmanların raporları doğrultusunda yapılacak olan yasal düzenleme çalışmalara destek vermeye hazırdır.’
