
Koltuk sevdası bitmez. Seçimler yaklaştıkça, hele şu anda ‘O’ koltuğa her kes oturmak ister.
Ocak 2022’de; Yüksek Seçim Kurulu yapılacak ilk seçimlerde seçime katılma yeterliliğine sahip olan
parti sayısını 24 olarak belirledi. Her parti başkanın gönlünde ‘O’ koltuk vardır.
Erken ya da geç önümüze gelecek seçim sandığında ittifaklar, Cumhurbaşkanı seçimini mutlaka
kazanmalı.
Her durumda seçim ve de seçimleri kazanmanın yolu ise, Anayasa zaten değiştirileceğine göre,
TBMM’de birlikte hareket edecek en az 360 milletvekili çıkarmak ve gerekirse Anayasa’ya bir geçici
madde konulup Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine göre seçilen Cumhurbaşkanının görev süresine
sona verip, yeni bir döneme adım atmaktan geçiyor.
Cumhur İttifakı’nın, Cumhurbaşkanı seçimlerinde anketlere göre şansının az olduğu görülüyor. Millet
İttifakı’nın anketlere göre şanslı görüldüğü Cumhurbaşkanı seçimini kazanmasıyla her şey bitiyor mu?
Hayır, diyenler çoğunlukta.
28 Şubatta yapılacak 6’lı zirve sonuç getir mi?
Getirir diyenler çoğunlukta.
Ama bu yeter mi?
Sorusu ve cevabı tam oturmuyor.
Özellikle ittifakların sadece Cumhurbaşkanı seçimine yönelik oluşturulduğu görülüyor.
Genel seçimler aynı zamanda yapılacağı, ondan da önemlisi genel seçimlerden çıkacak sonuçlar.
İttifaklar; 360 milletvekili çıkaramazsa, Anayasa değiştirilemeyeceğinden, güçlendirilmiş parlamenter
sisteme geçme şansı da olmayacak.
Gelecek günler, çok zorlu olacak gibi..
Bu nedenle her durumda birlikte hareket edecek en az 360 milletvekilinin TBMM’de olması, yeni
Cumhurbaşkanı seçimi kadar, hatta ondan da önemli.
Buda yetmez diyenler de var.
-Şu an muhalefetin ortamdan yararlanarak, seçim kazanması ZOR gibi.
-Tüm çözümleri, projeleri hazır olması gerekir.
-Koltuk sevdası değil, millet sevdası olmalı..
-Seçim sathında çözümleri bir bir milletle paylaşmalı.
-Kuru laftan ibaret, aynı cümleleri kullanmaları, seçmeni tatmin etmez.
-Ortak bir irade beyanı ortaya koymalılar.
-Her partinin taban rüzgarı, enerjisi ve kitle desteğini taşımalı..
-Siyasetin halksız yapılması, doğal olarak kitleleri siyasetten koparır.
-Partilerin yetkili kurulları, milletvekili ve parti örgütleri işlevsel olmalı…
Evet şu anda; Başkanlık’ı eleştiriyorsunuz. Ama tüm partiler Başkanlık modeliyle yönetiliyor. Tüm
kararları her partide bir kişi tarafından alındığı hatırlayalım.
Sözde değil, özde DEMOKRAT olmalı..
‘’Güçlü Parlamento Sistemi’’ kuracaksınız; Matematiği, ekonomiyi, felsefeyi , hatta yabancı dili olan
‘’Konuşan vekiller’’ sizden icazet almadan konuşabilmeli..
TÜRKİYE İttifakı, DEMOKRASİ İttifakı veya MİLLET İttifakı adını devam ettirebilmek için; halk
tarafından benimsenen, ciddi bir sinerji yaratan, kararları tartışılabilen bir aday etrafında halka gidilir
ve insanlar ikna edilir. Bu da halkın motivasyonu artırır.