Dünya ısınıyor, bilim adamları feryat ediyor. Uygar ülkeler, gelecekteki kuşakları için çok
hayati kararlar alırlarken kararnamelerle yönetilen ülkemin akciğerleri olan ormanlar bir
taraftan yanıyor, diğer taraftan ranta kurban ediliyor.
Tarım arazileri yok ediliyor.
Ranker.com'da yer alan oylamada kullanıcılar dünyanın en güzel ülkelerini seçmişler.
Listede Türkiye 56.sırada olmasına rağmen; havası, suyu, yemek kültürü ve 4 mevsimi dolu
dolu yaşamasına bakılırsa ilk sıralarda yer aldığını biliyor musunuz?
Eskiden ülkemizin duyarlı insanları; hayvancılık ve tarımı güçlendirmek için neler yapıyordu?
-Çöpe giden sebze meyve atıkları toplanıyor, kompost gübreye dönüştürülüyor, yeniden
tarıma kazandırılıyor, çiftçilere bedelsiz dağıtılıyordu.
Kompost sayesinde, tarımsal sulama azalıyor, toprağın kalitesi yükseliyor, topraktaki
mikroorganizma ve organik madde artıyor, gübre maliyeti azalıyordu..
– Türkiye'nin en avantajlı olduğu ürünlerin başında nohut, mercimek vardı. O yıllarda
üretimde de ihracatta da dünyada söz sahibi olmanın gururunu yaşıyorduk, nohut mercimek
üretiminde rekor kırıyorduk. Et alamayanlar için en önemli protein kaynağı kuru fasulyeydi.
İhracatçı ülkeyken, net ithalatçı olduk.
-Avrupa'da çay üretimi yapılan tek ülke, Türkiye, ihraç ettiğinden daha fazla çay ithal eden
ülke oldu!
-Ülkemizde; 300 çeşit peynir vardı. Dünyada 4'üncü sıradaydık.
Şimdi sıfır gümrükle peynir ithalatı yapıyoruz.
-Eskiden 500 çeşit elmamız vardı.
Şimdi marketlerde, pazarda; 5 çeşit elma bile bulmak çok zor.
“İnsanlar kendi topraklarında, kendi yörelerinde yetişen ürünleri bile artık göremez olanları da
alamaz oldu.”
Vejetaryen olan Hintli Mahatma Gandhi, yiyeceklerin sağlık için önemi üzerine yorumlarıyla
da ünlüydü. ‘Sağlığın Anahtarı' isimli kitabında ‘İnsanın hava ve su olmadan
yaşayamayacağı doğru olsa da, bedeni besleyen şey besindir, bu nedenle, yemek hayattır'
der.
Tarımı, çiftçi, köylüyü, üreteni yok sayan, ithalat destekçisi anlayıştan kurtulmak gerekir.
Kendi kendimize yetebilmemiz için:
Tohumdan gübreye, hayvancılıktan seracılığa, organik üretimden hobi bahçelerine, iklimden
pandemiye, kooperatiflerden gıdada yeni trendlere, holding ceo'luğundan tarlaya yönelen
yeni nesil çiftçilere kadar, adeta macera romanı gibi sürükleyici kitapları olan:
Tarım konusunda ülkemizin çok değerli araştırmacı ve yazar; Ali Ekber Yıldırım’ın
yazdığı, “Yeni Tarım Düzeni, Üretme Tüket”” isimli kitaplarından alıntıdır.
Lütfen araştırınız!
