Dünya milletler mücadelesi başladığından beri devletler arası rekabet mevcuttur. Her dönemde bölgesel güçler kuralları kendileri koymuştur.
Birinci ve ikinci dünya harbi büyük hegoman güçlerin kanlı mücadelesi altında geçmiştir. İkinici dünya harbi sonrası zoraki bir sukunet sağlanmış olup; adına soğuk savaş dönemi denilmiştir. Soğuk savaş dönemi iki kutuplu dünya düzeniydi. Bir yanda ABD, diğer yanda SOVYETLER BİRLİĞİ şemsiyesi altında paktlar oluştu ve uzun zaman büyük savaşlar olmadı.
Sovyetlerin dağılması ile tek hegoman güç ABD kalmış olup dünyaya düzen vermeye gayret göstermiştir. Ne zaman ki, ÇİN teknolojide güç olunca ve RUSYA Putin marifeti ile büyük güç sahnesine geri dönünce artık çok kutuplu sistem devreye girdi. ABD hegomanyası sonlandı. ÇİN uzak doğuda ve okyanuslarda büyük güç olarak hakimiyetini kurdu. ABD ve ÇİN arasında uzayda ve denizlerde rekabet hız kazandı. ABD alan hakimiyetinde geriledi. PAUL KENNEDY’in BÜYÜK GÜÇLERİN DOĞUŞU VE BATIŞI kitabı bu konuda birçok örneklemeler ortaya koymaktadı.
Büyük güçler yanında eğitimde, teknolojide, insan hakları ve çevreci yaklaşımlarda yol alan ALMANYA, JAPONYA, GÜNEY KORE, HİNDİSTAN söz hakimi olmaya başladı; daha insani ifade ve yaklaşımlar güçlendi. Yani bundan sonra büyük savaşlar çıkmaz amma; daha farklı soğuk savaş devam edecektir.
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE BİZ NEREDE OLACAĞIZ; büyük tarihi geçmişine rağmen hala yerinde sayan manüplasyonlara açık durumdayız. PEKİ NE YAPMALIYIZ? Evvela dürüst, milletin hakkını koruyan, eğitime öncelik veren, ayrıştırıcı ifadelerden uzak bütünleştirici, teknolojik yatırımlara öncelik veren, çevreci, demokratik, insan haklarına sayğılı ve komşu ülkeler ile medeni ilişkilere önem veren yönetime ihtiyacımız vardır. Bu olmazsa olmazı yerine getirirsek DÜNYA’da SAYGIN, kendi içinde mutlu devlet oluruz. SAYGILARIMLA.
