Home GÜNCEL Özgürlük Sembolü Ayasofya!

Özgürlük Sembolü Ayasofya!

- Guncellenme Tarihi: 10 Temmuz 2020 19:01
9 min read
Özgürlük Sembolü Ayasofya! için yorumlar kapalı
0

Ayasofya Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından, 532-537 yılları arasında İstanbul’un tarihî yarımadasındaki eski şehir merkezine bazilika planlı bir patrik katedral olarak 5 yılda inşa ettirilmiştir.
Ayasofya’nın inşaatında yaklaşık 10.000 işçinin çalıştığı ve I. Justinianus’un bu iş için büyük bir servet harcadığı belirtilir. Bu çok eski binanın bir özelliği, yapımında kullanılan bazı sütun, kapı ve taşların binadan daha eski yapı ve tapınaklardan getirilmiş olmasıdır.
Ayasofya adındaki “aya” sözcüğü “kutsal, azize”, “sofya” sözcüğüyse herhangi bir kimsenin adı olmayıp Eski Yunancada “bilgelik” anlamındaki “sophos” sözcüğünden gelir. Dolayısıyla “Aya Sofya” adı “Kutsal Bilgelik” ya da “İlahî Bilgelik” anlamına gelmektedir.
15 yüzyıl boyunca ayakta duran bu yapı sanat tarihi ve mimarlık dünyasının baş yapıtları arasında yer alır ve büyük kubbesiyle Bizans mimarisinin bir simgesi olmuştur. Ayasofya dünyanın en uzun süreyle (15 yüzyıl) ibadet yeri olmuş yapılarından biridir.
1453 yılında İstanbul’un Osmanlılar İmparatorluğu tarafından fethedilmesinden sonra Padişah Fatih Sultan Mehmet Han tarafından camiye dönüştürülmüş ve 482 yıl boyunca (1935 yılından 2020 yılına kadar müze olarak hizmet vermiştir) hizmet vermiştir. 1453’te kilise camiye dönüştürüldükten sonra Fatih Sultan Mehmet’in gösterdiği hoşgörüyle mozaiklerinden insan figürleri içerenler tahrip edilmemiş (içermeyenlerse olduğu gibi bırakılmıştır), yalnızca ince bir sıvayla kaplanmış ve yüzyıllarca sıva altında kalan mozaikler, bu sayede doğal ve yapay tahribattan kurtulabilmiştir. Ünlü mimar Mimar Sinan’ın binaya istinat duvarlarını eklemesinden itibaren hiç çökmemiştir.
Ayasofya, diğer eski Ortodoks kiliseleri gibi geleneksel olarak Kudüs’e yönelik olarak inşa edildi. Diğer eski Ortodoks kiliselerinin absidinin ekseni inşa edildiğinde tam olarak Kudüs yönünü göstermekteydi. (İstanbul’a nazaran Kudüs yönü ile Mekke yönü arasında pek büyük olmayan birkaç derecelik bir fark bulunmaktadır). Bu yüzden İstanbul’da camiye çevrilen kiliselerde kıble yönünü göstermek üzere kilisenin absidi içine yapılan mihrap absidin iyice sağına inşa edilirdi.
Fakat Ayasofya’da mihrap apsitin çok sağına değil, hafifçe sağına inşa edilmiştir. Çünkü Ayasofya binası tam olarak olması gereken yönde değildir, yani hafifçe Mekke yönüne doğru bir kayma göstermektedir. Bu bir yapım hatası olamayacağına, binanın zaman içerisinde, tektonik hareketlerden dolayı hafifçe bir kayma geçirmiş olması bilimsel olarak açıklanmaktadır.
Diğer taraftan halk arasında, dört büyük melekten olan olan Cebrail (AS)’in parmağıyla Ayasofya’yı çevirdiğine ilişkin bir inanış mevcuttur.
1934 Yılında Bakanlar Kurulu kararı ile Camiden Müzeye dönüştürülen yapı, Türk halkı tarafından kanıksanmamış ve camiye dönüştürülmesi için çabalar gösterilmiştir.
Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneği tarafından, Ayasofya’nın tekrar cami olarak hizmet vermesi için 2016’da üçüncü kez Danıştay’a dava açıldı ve bugün sonuçlanan davada Danıştay 10. Dairesi, Ayasofya’nın, statüsü muhafaza edilerek, hukuk düzeninde güvence altına alınan özel hukuk tüzel kişiliğini haiz mazbut vakıf niteliğindeki Fatih Sultan Mehmet Han Vakfı’nın mülkiyetinde olduğu kaydedildi.
“Vakıf senedinin, hukuk kuralı etki değer ve gücünde olduğu, vakfedilen taşınmazın vakıf senedindeki niteliğinin ve kullanım amacının değiştirilemeyeceği, bu hususun tüm gerçek tüzel kişiler kişilerle birlikte davalı idare için de bağlayacı olduğu kuşkusuzdur” denilerek, Ayasofya’nın camiden müzeye dönüştürülmesine dair 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal etti.
Ayasofya, sayısız mimari özelliklerinden ve dini sembol olmasının yanı sıra aynı zamanda özgürlük ve Fethin sembolü olmuştur. Türk kamuoyunun gözünde Özgürlük ve Bağımsızlık sembolüne dönüşen, irademiz dışında müzeleştirilen Ayasofya’nın, tekrar ibadete açılması Fetih hakkımızdır.
Türkiye, egemen ve tam bağımsız bir devlet olarak, kadim tarihine ve değerlerine sahip çıkarak, başkalarının değil aziz Türk milletini dinlemiş ve isteğini yerine getirmiştir.
Bugün Ayasofya sadece İstanbul’un değil özgürlüğün de sembolü olmuştur.

Load More Related Articles
Load More By Hakan PATIRER
Load More In GÜNCEL
Comments are closed.

Benzer Haberler

Ukrayna-Rus Savaşına Bir de Bu Açıdan Bakın!

Yıl 1945. İkinci Dünya Savaşı devam ediyor. Savaş bölgesinden memleketi olan Leningrad’a (…