Ali İhsan Yavuz’un açıklamalarından satır başları:
Biliyorsunuz İstanbul’da üç aşamalı bir çalışmamız oldu. Birincisi maddi hataların düzeltilmesi talebimiz. Büyük oranda gerçekleştirildi. Hala takip ediyoruz.
İkincisi geçersiz oyların sayımına ilişkin talebimiz var. Bir kısmında bu talebimiz devam ediyor. Üçüncü talebimiz ise sil baştan sayımın tamamen yapılması içindi. 5 ilçede oyların tamamının sayımına gidildi.
Geldiğimiz noktada fark 29 binlerden 14 binlere indi. En net ifade o kısım CHP’nin açıklamasında.
“5 BİN KİŞİ LİSTE DIŞINDAN YERLEŞTİRİLMİŞ”
“Bu insanları sandık başlarına getiren sizin idari amirleriniz” diyor Faik Öztrak. Bu iddiaya cevap vermek istiyoruz. 219 sayılı yasanın 22. maddesi sandık başkanlarının ne şekilde seçileceğini açıkça ifade ediyor. Yasaya göre; o ilçe sınırları içinde ne kadar kamu görevlisi varsa, mülki idare onu seçim kuruluna teslim eder. Seçim Kurulu başkanı, kura çekerek engeli olanları eler ve sandıklara yerleştirilir. Kanun net. Peki seçim kurulları ne yapıyor. 13 ilçede 16 bin kişi o listenin içinden yerleştirilmişken, 5 bin kişi de listenin dışından yerleştirilmiş. Listenin dışına çıkan ilçe seçim kurulu başkanları.
Bunu incelememiz lazım. Biz iktidarız ama yargı bağımsızlığı diye bir şey var. Şimdi diyoruz ki bu hak kullanılmamış. Burada bir sorun var, gelin bunu takip edelim. Sandık kurulu başkanları bu listenin dışına çıkmış. Kamu görevlisi olmayan isimler de var. Bizim başka fark ettiklerimiz de var. Seçim kurulu bu isimlerin olduğu listeler gizli tutuluyor. Mülki idari amirlerin verdiği listeleri bugün görüyoruz ve diyoruz ki bu işte bir şey var.
Biz Büyükçekmece ile ilgili itirazlarımızı yaptık. Bugün olağanüstü itirazlarımızı da yapacağız. Faik Bey geri çektiler itirazı diyorlar. Böyle bir şey söz konusu değil. İstanbul’da bir sürü ilçede organize usulsüzlükler gördük. 2007 yılında bir kişi Büyükçekmece’de bir kişi nüfus müdürlüğünde görev alıyor ve birçok yeri ikamet alanı gibi gösteriyor.
Bir başka husus. Sandık öncesi sonrası var, sandıkta sorun var ve seçim kurullarında da sorun var. Bu bağlantıları bulduk. Bütün problemler bir yana sandık sayım sonuç cetvelleri, yüzlercesi hatalı. Bu kadar belgenin eksik girmesi mümkün müdür? Bu yüzden YSK’ya başvurduk. YSK ise “Oyların yeniden sayılmasına gerek yok” dedi. 51 sandığın yeniden sayılması kararını hayretle karışladık. 51 sandığı saymanın bir manası yoktur. Dedik ki “bunları örnek gösteriyoruz sizlere” bunlara bakın ve bir karar verin. Birçok farklı uygulama var ve bir kargaşa söz konusu. YSK’nın bu şaibeleri ortadan kaldırması lazımdı. Ama aksi yönde karar verdi. Ama YSK gördü ki birçok yerde bizim aleyhimize hatalar var. Bu sandığın sonucu çok net. Yüzde 6’sında fark buysa, tamam sayılınca ne olur.
“BELGELERİMİZ ÇÜRÜTÜLEMİYOR”
Elimizde bir itiraz hakkı daha var. Olağanüstü itiraz kararımız var. Seçimin sonucuna etki eden bir durum var bu hakkı partiler kullanabilir. Dilekçemizde bu hataları bir kez daha belirteceğiz ve İstanbul’da oyların yeniden sayılmasını isteyeceğiz.
Biz daha önce de Büyükçekmece’de itirazlarımızı yaptık. Ama tamamını inceleyecek bir zaman yoktu. Biz mevcut girişimlerimiz sonrasında netice de aldık. Sadece sandık başkanları ve şüpheli kayıtlar değil, olayın boyutu daha büyük.
Diğer illerde durum nedir bakmak faydalı olacaktır. Biz şu an sadece İstanbul’da odaklandık.
Tutanak tutulmuş, ama ilçe seçim kurulunda girilmemiş. Demeki ki orada bir sahtekarlık var. Bakıyorsunuz sayım döküm cetveline imzalar atılmış. AK Partili sandık görevlisi de imza atmış ama sisteme girilirken kaydırılmış. Bunların münferit olaylar olması imkansızdır. Çok ince bir işçilik çıkarılmış.
İstanbul’da oyların sayılması neden önemli biliyor musunuz? Birçok belgemiz var ve bu belgeler çürütülemiyor.
1 milyon kişiyle hazırlandığımızı hep dile getirdik. Eğer o hazırlıklarımız olmasa bu sonuçları fark edemeyebilirdik. Biz sandık başkanlarını tayin etme hakkına sahip değiliz. Esasen seçimin güvenliğini sağlayacak işletecek kişi ve kurumlarca sorun yaşanmıştır. İlçe seçim kurullarından kaynaklanan bir durum var. Bu kontrol edecek durumda değiliz.
FETÖ’den birilerinin istifade etmiş olması mümkündür. Bu konuda da önümüzde yine konuşacağız. Biz birçok soruşturma başlatılması için girişimlerimiz olacak. Suç duyurularında bulunacağız. YSK kararının kararı kesindir ve hepimizi bağlar. Ama şüphe ortadan kalkmamış olur. 5 yıl boyunca bu şaibe konuşulur. Buna müsade edilmemeli diye düşünüyorum.
Kaynak: Posta.com.tr
