Home GÜNCEL Başar’abiliriz miyiz?

Başar’abiliriz miyiz?

- Guncellenme Tarihi: 18 Nisan 2018 14:16
8 min read
Başar’abiliriz miyiz? için yorumlar kapalı
0

Dünyada 8 milyar insan yaşıyor.
Bunun 80 milyonu, ülkemizde bulunuyor.
Ülkemizin 20 milyon temel eğitimde, 7 milyon kadarı ise yüksek öğretimde öğrenim görüyor..

Eğitimde sıçrama yapabilmek için anahtar kelime” endüstri” olmalıdır.
Vizyonu geniş ülkeler ise bize: “Sadece arabayı kullanan insanlar olmamızı, araba
üretmememiz gerektiğini” önermekteler..
Arabasını, yolunu, tünelini, barajını, tankını, uçağını, gemisini, bilgisayarını, telefonunu,
tohumunu, ilacını kendisi yapan bir Türkiye ana hedefimiz olmalıdır..
Kaliteli eğitim verebilmek için yüksek lisans yapmış, proje-kitap yazabilen yeni öğretmenlere
daha çok ihtiyacımız vardır.
Başarısı düşük kişiler asla eğitimci olamamalıdır.
Uydurma, kopya, ilâç üretemeyen, tohum geliştiremeyen, yabancı dil öğrenemeyen, lüks
tüketici, etik değerlere saygısız kuşaklar karşımıza çıkmaya başladı…

Her bakımdan potansiyelleri çok yüksek olan bir ülkeyiz. Öğrenci, veli, öğretmen,
akademisyen, sanayici, ziraatçı vb. bir araya gelerek 21. yüzyıla uygun, makul bir model ortaya koyabiliriz.

Başarmak İçin:

– Tüm meslekler lisede alınmış olan eğitimin üzerine inşâ edilmelidir.
-PISA sınavlarında 61 ülke arasında sürekli olarak 45 – 50. sıralarda olmamızın sebepleri
mutlaka yakından incelenmeli..
– Tüm yetersiz öğretmenler mecburî olarak kurslara yollanmalı.
– Ders kitapları yalnızca çok fakir öğrencilere parasız verilmelidir.
-Her okul ya da her il kendi ders kitabını kendisi belirlemelidir.
-Tablet ile eğitim, öğrencilerde bir çok ruhsal sorunlara sebep olmaktadır. Vazgeçilmelidir.
-Merkezî sınavların sayısı azaltılmalıdır. Finlandiya’da lise seviyesine kadar merkezî sınav
yoktur.
-Okulların açık olduğu gün ilk etapta 200 yapılmalıdır.
-İlk 8 yıllık eğitimden sonra öğrenciler “yetenek analizlerine” göre okul / yol seçmelidir. Yani
zekâ / bilgi seviyesi uygun olmayanlar asla akademik okullara girememelidir.
– Haftalık ders saatlerinin sayısı Finlandiya’da olduğu gibi azaltılmalıdır.. Meslek lisesi
öğrencisi okulda 44-48 saat haftalık dersi var.Bu çocuklar; sosyalleşemez, çocukluğunu /
gençliğini yaşayamaz.
– Eğitimde özelleştirme (özel müteşebbis) oranı yüzde 10’lardan yüzde 50’lere çıkarılmalıdır.
-Meslekî ve teknik eğitimde yüzde 70’lik oran yakalanmalıdır. Şu anda illerin meslekî eğitim
alan öğrenci oranları yüzde 40-52 seviyelerine gelmiştir.
– Okullar her türlü imkânın (tesisin) olduğu büyük kampüslerde (külliyelerde) toplanmalıdır.
– Öğretmenliğin geliri daha câzip hâle getirilmelidir.
-Üniversitelerin 21. yüzyılın ihtiyaçlarına göre daha faydalı bölümler açması sağlanmalıdır. İş
sahası olmayan, mezunların boşta gezdiği bölümler kaynak israfından başka bir durum
değildir.
– Meslek liselerindeki öğrenciler son sınıfta (12. sınıf) haftanın 5 günü işletmeye staja
gitmelidir..
-Ücretli öğretmen çalıştırmak pedagoji / toplam kalite / ücret adâleti bakımlarından faydalı
olmamaktadır.
– Parlak beyinli insanlarımızın yurtdışına gitmesini (beyin göçü) önleyici maddî ve manevî
düzenlemeler yapılmalıdır.
– Bütün okullarda tek tip kıyafet (üniforma) uygulaması olmalıdır.

Son 10-15 yıldır endüstride gerilerdeyiz..

İnternet sayesinde makineler birbiriyle haberleşir oldu. Evlerdeki bir çok cihaz yazılım kodları
ile işliyor.

900 bin öğretmenin yüzde 1’inin bile herhangi bir kodlama dilini bilmediğini ifade edebiliriz.

Testlere boğulan akıl dışı bir sınav sistemimiz var.

İlkokuldan yüksek lisansa kadar kodlamayla ilgili bir tek soru sorulmuyor.
İsrail, Japonya, Çin, Hindistan gibi ülkeler harıl harıl kodlamayı, elektroniği öğreten dersler

okutuyor.

Biz ise hâlâ havuz problemleri, x+y’li denklemler, geometrik hesaplamalar ile başarılı
olacağımızı sanıyoruz.

Bu müfredat, eğitim-öğretimle nereye kadar başarılı olabiliriz?..

Nitelikli-Neteliksiz Okullar

Bu yıl lise giriş sınavında; Nitelikli okullara sınavla giriliyor. Ancak nitelikli diye sınıflandırılan
okulların arasına niteliksizler sokulduğu gibi pek çok nitelikli okul da niteliksizler sınıfına
alınmış.

Başarılı Anadolu liseleri başarısızlar sınıfına ayrılmış. 34 ilde Anadolu lisesi tercihler arasına
alınmamış. Bu okullara yönelik bir nevi itibarsızlaştırma uygulanmaktadır..

Yapılan uygulamanın ne kadar yanlış olduğunu ilerde göreceğiz.

Load More Related Articles
  • Gemi, Bavul, Ayakkabı Kutuları, Destelerle Paralar!

    Son zamanlar da;  Merkez Bankası’nın bastığı çil çil her banknot, her Türk Lirası enflasyo…
  • Seçim mi? Geçim mi?

    Okuyan, araştıran ve gezen bir dostumla konuştum. Ülkemizde;  sadece et – butta, alt…
  • Adaletin Kimyası!

    Günümüzde yaşananları hepimiz izliyoruz. Siyasetçiler seçim zamanı gelince “halka inme” te…
Load More By Ali Özdemir
Load More In GÜNCEL
Comments are closed.

Benzer Haberler

Gemi, Bavul, Ayakkabı Kutuları, Destelerle Paralar!

Son zamanlar da;  Merkez Bankası’nın bastığı çil çil her banknot, her Türk Lirası enflasyo…