1962 yılında küçük bir soba imalatçısı olarak kurulan Hoşseven Isı ve Yalıtım A.Ş., 55 yıllık geçmişi ile kurumsallaşıp, ileri teknolojiler ile üretim yaparak Türkiye’nin tanınan markalarından biri olma yolunda hızla ilerliyor. 55 yıllık geçmişi ile kurumsallaşıp, yepyeni reformlara imza attıklarını belirten Hoşseven Isı ve Yalıtım firması yöneticilerinden İrfan Hoşseven, Türkiye’deki standartları yükseltmekle kalmayıp son yıllarda ihracata da ağırlık verdiklerinin altını çiziyor.
Kısaca Hoşseven Isı ve Yalıtım’ı tanıyabilir miyiz?
Hoşseven Isı ve Yalıtım A.Ş., Yugoslavya’dan göç eden bir ailenin 1962 yılında kurduğu bir aile şirketi. Aslında biz, kurucumuz Nahit Hoşseven’in yokluk zamanında varili teneke şekline getirip soba olarak kullandığı döneme dayanan bir işletmeyiz. Kurucumuzun bize bıraktığı miras çok değerli. Bugün 20.000 m 2 ‘ye varan üretim tesisi ve kalifiye işgücüyle, Hoşseven Isı ve Yalıtım A.Ş. olarak ısıtma sektöründe hizmet vermekteyiz. Isıtma sektörünün yanında 3 senedir ambalaj sektöründe de faaliyet gösteriyoruz. Konfeksiyon kutu ve koli üretimimiz mevcut. 2 senedir ise ağaç palet üretimi yapmaktayız. Aslında kendi ürünlerimiz için başlattığımız bir işi büyüttük. Yani toplamda 3 sektörde faaliyet gösteriyoruz diyebiliriz.
Doğalgazın günümüzde yaygınlaşması ile soba sektöründe yavaşlama söz konusu değil mi?
Soba yakan evler hala mevcut. Sadece Türkiye olarak düşünmemek lazım. Firmamızın %50’si ihracata dayalı. Yaklaşık 15 ülkeye ihracat yapıyoruz ve bunların çoğu da soğuk olan bölgeler. Biz inanıyoruz ki çok kısa bir süre sonra ısınmak için evlerimizde katı yakıt veya katı yakıttan sıkıştırılmış peletli ürünler kullanılacak. Çünkü doğalgaz kaynaklı bir ülke değiliz. Aynı zamanda üreten bir ülkeyiz ve sanayimiz doğalgaz ile faaliyet gösteriyor. Doğalgaz bizim elimizde bulunmayan ve dışarıya bağımlı olduğumuz bir hammadde. Avrupa’da bu durumu öngören işletmeler enerji ormanları üreterek, her türlü atığı değerlendirerek bunun tedbirini almaya başladılar. Bu geri dönüşüm ekonomiye de çok büyük katkı sağlıyor. Biz de bu programı oldukça önemsiyoruz ve bununla ilgili de ciddi çalışmalar yapıyoruz. Biz şuan peletli ürünleri, peletli kazanları apartmanlara ve müstakil dairelere kazandırmak amaçlı çalışmalar yapıyoruz. Geri dönüşüm bizim için çok önemli ama önceliğimiz ısınma sektörü ve insanları düşük maliyetlerle ısıtabilmek.
Peletli ürünlerin havaya etkisi nasıl?
Tamamen organik ürünlerdir. Kömür değil ağaçtır. Kül oranı ise şu şekilde; 100 kilo yakıldığında sadece 1 kilosu küle dönüşüyor. Çevreci bir yapısı var. İnsanları sağlıklı olması açısında doğalgaza yönlendiriyorlar fakat doğalgaz dış sermayeli bir madde. ULUTEK ile birlikte istişare içerisindeyiz ve hem hava kirliliği hem de tasarruf açısından neler yapabiliriz diye araştırıyoruz.
Kaç çeşit ürününüz mevcut?
Ürün yelpazesini katı yakıtlı sobalar, doğalgaz sobaları, ocaklar, fırınlar, termosifonlar ve soba boruları oluşturuyor. Son jenerasyon olarak da peletli ürünler, peletli sobalar üretiyoruz.
Biraz da palet ve ambalaj sektörünüzden bahsedelim…
Şu an ambalajın girmediği bir hammadde yok. Bununla alakalı olarak da ciddi anlamda bir koli üretimi yapıyoruz. Palet sektörünü, ambalaj sektörüne göre önemsememizin nedeni paletin atığından pelet üretimi elde edebiliyor olmamız. Talaşı ve kırık paletleri dahi parçalayarak yenilebilir enerjiye dönüştürebiliyoruz. Böylelikle cihazı üretmenin yanında yakacak olan peleti de üretmiş oluyoruz.
