BURSA- Memur-Sen’e bağlı Diyanet-Sen Bursa 1 Nolu Şube Başkanı Mustafa Sarkı, sendika binasında yaptığı basın açıklaması ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası’nı kutladı.
Her yıl 1-7 Ekim tarihleri arasında kutlanan ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası’nı Diyanet-Sen Bursa 1 Nolu Şubesi unutmadı. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu yılki temasını ‘Cami, Şehir ve Medeniyet’ olarak belirlediğini ifade eden Diyanet-Sen Bursa 1 Nolu Şube Başkanı Mustafa Sarkı, “Şehirler ezanla bağımsızlığı temsil eder. Şehrin dili ezandır. Bugün İslam’ın şehirleri, susturulan ezanlarla prangalanmıştır. Mescid-i Aksa bu tutsaklığın en bariz örneğidir” dedi. Prangaların gölgesinde medeniyetin inşa edilmesinin zor olduğunun altını çizen Başkan Mustafa Sarkı, “Ayasofya’daki zincirler kırılmadığı müddetçe İslam’ın kalesi olan İstanbul’da İslam medeniyeti inşa edilemez” diye konuştu.
MUSTAFA SARKI : “CAMİLER ONLAR OLMADAN MAHCUP VE DİLSİZ”
Bir şehrin nefes almasını sağlayan ve esaretini yıkan birinci unsurun İslam’ın varlığı olduğunu vurgulayan Başkan Sarkı, “İslam bir şehrin kurtuluşuna vesiledir. Bugün şehirleri temsil eden camiler, din görevlileri ile birlikte bütünlük arz eder. Din görevlileri bulunduğu camilerin manevi duruşunu hissettiren sözcülerdir. İslam’ın inşası, din görevlilerinden bağımsız olamayacağı gibi, din görevlilerinin anlam kattığı camiler onlar olmadan mahcup, dilsiz kalacaktır. Bu sebeple medeniyeti inşa edenin İslam olduğu idrakiyle, İslam’ın sözcülüğünü, temsilciliğini yapan bütün din görevlilerimizin, Camiler ve Din Görevlileri Haftası’nı kutluyorum” şeklinde konuştu.
SARKI: “İSLAM MEDENİYETİ OLARAK BİRLİK OLMALIYIZ”
İslam’ın günümüzde yetim bırakıldığını hatırlatan Mustafa Sarkı, “İslam mensuplarının birlikten, dirlikten uzak durduğunu gördükçe, temsil ettiğimiz dine karşı büyük bir eziklik, büyük bir mahcubiyet yaşıyoruz. Şehirlerimizde İslam’ın ışığı bütün camilerimizde yanarken, medeniyetin inşasında bir birinden kaçan bireyler olarak, büyük bir vebal altındayız. Bizler bugün ortaya çıkmış bir medeniyet değiliz. Bizler tarihin derinliklerinde ihtişamıyla, örnek duruşuyla dünyaya mal olmuş bir medeniyetin torunlarıyız. Bugün bu medeniyetin torunlarına prangalar vurulmak isteniyor. Bu medeniyetin inancı susturulmak isteniyor. Bütün saldırılar karşısında suskunluğumuzu bozmanın tek yolu, İslam medeniyeti olarak bir olmamız, birlik olmamız, iri ve diri olmamızdır” diyerek, sözlerini şu cümlelerle tamamladı: “Bu anlamda din görevlileri olarak bizler caminin, şehrin, medeniyetin inşası için en önemli aktörü din görevlilerinin ve en önemli faktörün de insan olduğunu biliyoruz. Bu vesile ile bütün din görevlilerimizin din görevlileri haftasını kutluyor. Onlar olmadan her zaman eksik olduğumuzu bilmelerini istiyoruz.”
