- KADIN GELİŞİRSE TOPLUM GELİŞİR
- KIZ ÇOCUKLARININ OKUMASI İÇİN DEMOKRASİ ŞART
KADEF’in ‘Kadın ve Demokrasi’ konulu programında konuşan Başkan Nüket Bozkurt, kadının çalışma ve sosyo-ekonomik hayata katılmasıyla toplumun üretim gücü, dayanma gücü ve düşünme gücünün iki kat daha artacağını söyledi.
Kadın Dernekleri Federasyonu (KADEF), Ördekli Kültür Merkezi’nde ‘Kadın Ve Demokrasi’ konulu program ile bir araya geldi.
KADIN GELİŞİRSE TOPLUM GELİŞİR
Programda konuşan KADEF Onursal Başkanı Nüket Bozkurt, “Bilindiği gibi toplumun yarısını kadınlar oluşturmaktadır. Hem de önemli bir yarısı. Doğuran, büyüten, eğiten, üreten yarısı. Kadın annedir, arkadaştır, sırdaştır. Toplumda böylesine önemli yer tuttuğu için kadının eğitim seviyesi ve ekonomik seviyesi yükseldikçe o toplum da gelişme göstermektedir. Dünya kadınlarına sosyolojik açıdan bakıldığı zaman kadının eğitim seviyesiyle yaşadığı toplum arasında gelişmişlik düzeyi olarak doğrudan bağlantı olduğu görülmektedir. Bir toplumda kız çocuklarının okuma oranı arttıkça, yani eğitim seviyeleri yükseldikçe, kadınların çalışma ve sosyo-ekonomik hayata katılma oranı da o oranda artar. Yani kız çocukları okur; mühendis, öğretmen, avukat ve hemşire gibi yüzlerce meslekte söz sahibi olur ve hayata katılır. Bu okuyan kız çocuklarımız bunca emeği bir kenara bırakıp evde oturmamalı, hayata katılmalı. Bu katılım da kadına hem sosyal hem de ekonomik özgürlük kazandırır. Böylelikle bir toplumun üretim gücü, dayanma gücü ve düşünme gücü iki kat daha artar” diye konuştu.
KIZ ÇOCUKLARININ OKUMASI İÇİN DEMOKRASİ ŞART
Ekonomik özgürlüğünü eline almış, ayakları yere basan, kendini bilen kadın modelinin demokrasi ile oluşturulabileceğini söyleyen Başkan Bozkurt, “Demokrasi fikri ilk önce ailede başlar. Birbirini dinleyen, birbirlerinin fikirlerine değer veren bireyler farklı toplumlarda, farklı kültürlere girdikleri zaman farklı inanç ve
düşüncelere saygı göstermeyi öğrenir. Böyle toplumlar yani demokratik toplumlar; fikirlerin ve inançların sümbüllendiği ve zamanla doğru istikamette şekillendiği toplumlardır. İşte böyle toplumlarda kız çocuklarının okuması ve hayata atılması daha kolaydır. Kız çocuklarının rahatça okuyabilmesi için demokratik topluma ihtiyaç vardır” dedi.
İNSAN HAKLARINDA ALTIN ÜÇGEN
Anti demokratik toplumlarda, gelenekler, görenekler, töreler ve batıl inançlarla yoğrulmuş olan toplumlarda en çok baskılanan ve ezilen tarafın kadınlar olduğunu vurgulayan Bozkurt, “Netice itibariyle kadının sevgisi geliştikçe demokrasi gelişir. Demokrasi geliştikçe kadının gücü artar. Bu bağlamda demokrasinin kaynağı olan insan haklarına önem verelim. İnsan haklarında altın üçgen adıyla adlandırdığımız şu üçlüye hayatımızda önem verelim; fikir özgürlüğü, inanç özgürlüğü ve teşebbüs özgürlüğü. Çocuklarımızın inançlı ahlaklı, özgüvenli, girişimci ve demokratik birer bireyler olması yönünde yetiştirelim ve kız çocuklarımızı okutalım onların okuması yönünde elinizden gelen her şeyi öncelikle anne olarak bizler bütün çabayı sarf edelim. Çocuklarımızı özellikle sevmeyi ve sevilmeyi öğretelim sevgiyle yapılan her şeyin başarıyla sonuçlandığına inanıyorum” diye konuştu.
AİLE İÇİNDE EZİLEN CİNS ROLÜ
Nükhet Bozkurt’un ardından kürsüye çıkan Bursa Teknik Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve BURKAFED Başkanı Dilek Durak, demokratik kişiliğin saygın bir kişilik olduğunu dile getirerek, “Kız çocuklarımız böyle büyütülmelidir. Kendisine saygı duyan insan, kendisine saygı duyan kadın işte bunu yapar. Bir de kendi dışındaki kültürlere saygı duyulması sağlanır. Kadın mücadelesi de bilindiği gibi başlı başına bir kültür ve yeni bir ahlak yaratma mücadelesidir. Gerçek anlamda arınma mücadelesidir. Onun için de çok zordur. Ama güç değildir, çünkü kadın bunu başarabilir” ifadelerini kullandı.
Kadınınn ilk önce kendi içinde hesaplaşması gerektiğini söyleyen Durak, “Özgürlük elbette eğitimle kültür birikimiyle ve mücadeleyle kazanılabilecek. Ancak kadın ilk iş olarak aile içinde ezilen cins rolünü terk etmelidir. Başı eğik insan özgürlük mücadelesini kazanamaz” 
