En kötü karar bile kararsızlık dan evlâdır der büyükler..
Kararsızlık insanı endişeli ve kaygılı yapar. Ya da endişeli ve kaygılı olduğu için bir türlü karar veremez. Emin değildir. En iyisini ister. Oysa kararlı olan emindir. Verdiği kararın en doğru olduğuna ,hatta o kadar emindir ki savunur ve diğer fikirdekileri ikna etmeye çalışır. Şu anda seçime az kala iki taraftaki kararlılar diğerlerinj ikna etmeye çalışıyorlar. Edemediklerinde de kızıyorlar ve hatta daha yüksek perdelere kadar işi vardırıyorlar. Ben kararlı biri olarak uzun vadede vatanı milleti ilgilendiren bu konuyla ilgili bir türlü karar veremiyorum. Ve iki taraf bu kadar kararlı olunca da istişareye meydan kalmadığını düşünüyorum. Hiç bir şeyin salt doğru veya salt yanlış olmadığını da; o yüzden çıkacak olan kararın vatana millete hayırlar getirmesini diliyorum. Ama şunu eklemeliyim ki sanki evet uzun vadede hayır kısa vadede sonuç getirecek bir durum. Birbirini sabote etmeyen yönetim şekli her zaman için manevra kabiliyeti verir. Alınması gereken kararların hızla alınmasını sağlar. Seçilmiş olan hükümetin başarızlığıyla beslenen muhalefetin olmaması yapılacak eleştirilerin de değişmesine sebebiyet verecektir. Bununla beraber kararları alacak olan mecranın azınlıkların da(din,dil,ırk) konforunu sağlamak gibi hassasiyet barındırmalıdır . Çoğunluk zannedilerek alınacak kararlar özellikle insanların yaşamsal standartlarını olumsuz etkilememeli. Bunun dışında iki tarafında istekleri zaten uyumlu. Barış, birlik,beraberlik, ekonomik istikrar ve dolayısıyla sorunsuz bir yaşam şekli.
